- Katılım
- 30 Eyl 2010
- Mesajlar
- 124
- Tepkime puanı
- 46
- Puanları
- 28
- Yaş
- 32
- Konum
- Gaziantep
- Web sitesi
- www.sametdeniz.com.tr
- Enst.
- Roland G600 - KORG Pa3XLe - Cubase
80'li yılları yaşayanlar bilir. Zamanın eğlence anlayışı, şimdiki gibi değildi. Özellikle taverna kültürünün yetiştirdiği çok önemli müzisyenler vardı ki onlar "Piyanist Şantör" olarak bilinir. Bir dönemin bu fenomen müzisyenleri neredeyse artık yok. Biz de nostaljik bir içerik yapıp geçmiş günlere şöyle bir gidelim dedik...
1. Piyanist şantörler, 80'li yıllarda eğlence sektörünün starları, prensleriydi. O dönemi yaşayan çoğu insana "eğlence" dediğiniz zaman mutlaka ve mutlaka piyanist şantörlü ortamlar aklına gelir.
2. Mikrofondan her an "Çocukları pistten alalım" ve "Hoş geldiniz Necla Hanım, merhaba Halit Bey hürmetler..." gibi şarkı arası anonslarını duymak olmazsa olmazlardandır.
3. Piyanist şantörlerin yaptığı taverna müziğinin kitlesi, orta yaş ve üstü standart ailelerdir. Bu yüzden albüm isimleri "Evliler de sevebilir" gibi aslında çoğu kişinin yaşadığı ama dillendirilmeyen yasak aşk, olgunluk dönemi sorunlarını işler.
4. Albüm çıkartmış profesyonel piyanist şantörler dışında düğün ve özel gecelerde müzisyenlik yapanların çoğu ek gelir için bu mesleği icra eder; büyük kısmı da bir devlet okulunda müzik öğretmenliği yapıyordur.
5. Şantör, Fransızca'da "Erkek şarkıcı" anlamına gelmektedir. Ülkemizdeki piyanist şantör abilerimizin saçı, sakalı ve tarzı neredeyse birbirinin kopyasıdır.
6. Piyanist şantörler, ilk olarak insanın gözünü kamaştıracak şekilde giydikleri parlak ceketler ve altın künyeler ile pistin ortasında kendilerini belli ederler. Aslında bu, onlara göre müşteriye ve sanata duyulan bir saygıdır.
7. Taverna müziği, kendi içinde fenomen piyanist şantör isimler çıkartmıştır. Bu müziği dinleyen herkes, dönemin meşhur isimlerini ezbere tek nefeste sayabilir.
8. Yaptıkları müzik, tamamen samimiyete dayalıdır. Hem çoğu kişinin seveceği besteler hem de film senaryosu gibi sözler vardır. Tıpkı Nejat Alp ve Piyanist arkadaşı Ozan'ın başına gelenler gibi...
9. Bir piyanist şantör, aynı ritmi hızlı ya da yavaş uyarlayarak ve tek enstrümanla insanın ruh halini kısa sürede değiştirebilir. "Duvardaki resim" şarkısında tam ağlayacakken, iki saniye içinde kendinizi halay çekiyor olarak bulabilirsiniz.
10. 80'li yıllarda neredeyse her evde en az bir, en çok sayısız tane piyanist şantörün taverna kaseti bulunurdu. Bu kasetler mutlaka şantörün, sanki canlı canlı o anda söylüyormuş gibi "Efendim hoş geldiniz" anonsuyla açılır.
1. Piyanist şantörler, 80'li yıllarda eğlence sektörünün starları, prensleriydi. O dönemi yaşayan çoğu insana "eğlence" dediğiniz zaman mutlaka ve mutlaka piyanist şantörlü ortamlar aklına gelir.
2. Mikrofondan her an "Çocukları pistten alalım" ve "Hoş geldiniz Necla Hanım, merhaba Halit Bey hürmetler..." gibi şarkı arası anonslarını duymak olmazsa olmazlardandır.
3. Piyanist şantörlerin yaptığı taverna müziğinin kitlesi, orta yaş ve üstü standart ailelerdir. Bu yüzden albüm isimleri "Evliler de sevebilir" gibi aslında çoğu kişinin yaşadığı ama dillendirilmeyen yasak aşk, olgunluk dönemi sorunlarını işler.
4. Albüm çıkartmış profesyonel piyanist şantörler dışında düğün ve özel gecelerde müzisyenlik yapanların çoğu ek gelir için bu mesleği icra eder; büyük kısmı da bir devlet okulunda müzik öğretmenliği yapıyordur.
5. Şantör, Fransızca'da "Erkek şarkıcı" anlamına gelmektedir. Ülkemizdeki piyanist şantör abilerimizin saçı, sakalı ve tarzı neredeyse birbirinin kopyasıdır.
6. Piyanist şantörler, ilk olarak insanın gözünü kamaştıracak şekilde giydikleri parlak ceketler ve altın künyeler ile pistin ortasında kendilerini belli ederler. Aslında bu, onlara göre müşteriye ve sanata duyulan bir saygıdır.
7. Taverna müziği, kendi içinde fenomen piyanist şantör isimler çıkartmıştır. Bu müziği dinleyen herkes, dönemin meşhur isimlerini ezbere tek nefeste sayabilir.
8. Yaptıkları müzik, tamamen samimiyete dayalıdır. Hem çoğu kişinin seveceği besteler hem de film senaryosu gibi sözler vardır. Tıpkı Nejat Alp ve Piyanist arkadaşı Ozan'ın başına gelenler gibi...
9. Bir piyanist şantör, aynı ritmi hızlı ya da yavaş uyarlayarak ve tek enstrümanla insanın ruh halini kısa sürede değiştirebilir. "Duvardaki resim" şarkısında tam ağlayacakken, iki saniye içinde kendinizi halay çekiyor olarak bulabilirsiniz.
10. 80'li yıllarda neredeyse her evde en az bir, en çok sayısız tane piyanist şantörün taverna kaseti bulunurdu. Bu kasetler mutlaka şantörün, sanki canlı canlı o anda söylüyormuş gibi "Efendim hoş geldiniz" anonsuyla açılır.