İSLAM'ın mucizeleri

ZAFER 1983

Altın
Moderator
Vip Üye
5 Yıl ve Daha Eski Üyemiz
Özel Üye
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
4,191
Tepkime puanı
40
Puanları
48
Yaş
42
Konum
TOKAT ERBAA
Enst.
KORG PA 900
ALINTIDIR


RESİM ALTTADIR

Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz mi'râc için orada (Kudüs'te) bulunan bir taşa bastı. O taş Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin mübarek ayağı altında pamuk gibi yumuşadı. Halen Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin ayak izi o taşın üzerinde mevcuttur.
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz mübarek ayağını o taşın üzerinden kaldırmak istediği zaman Allahu Teâlâ'nın izni ile o taş Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizi yukarı kaldırdı. Bu sırada merdivenin basamağı da eğildi; taşla beraber oldu.
Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz ayağını taştan alıp merdivene bastı ve:
- Dur ey taş! buyurdu. Taş durdu. Bastığı basamak Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizi alıp yerine yükseldi. Sonra öbür basamak eğilip geldi; Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizi aldı yerine yükseldi. Sonra üstündeki basamak eğilip geldi; Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizi alıp yerine yükseldi. Sonra onun üstündeki basamak eğilip geldi; Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizi alıp yerine yükseldi. Taa semaya varıncaya kadar Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz bu şekilde yükseldi.
Cennât-ı âliyatın köşk ve saraylarının derece-i halleri bu basamaklardaki durum gibidir.
O taş Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin:
- Dur! Emr-i şerifine itaat ederek öylece boşlukta kaldı. Şu anda dahi o taş öylece boşlukta durur. (O taşa şimdi «Muallak Taşı» derler.) Onu görüp ibret almak gerekir.
O bir taş iken Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin emrine itaat ve inkıyad ederek halâ öyle durur. Bu şanlı ümmetine yakışır mı ki: Yüce Hakk tarafından Habîb-i Ekrem (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimize itaat ve inkıyad emri almış oldukları; ona muhalefetten men ve nehy olundukları halde itaat etmeyip muhalefet edeler.
Bu manayı düşünmelidir. İbret alınmalı; Rasûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin yüce emrine hidayet sünnetine tabi olmalı; ona tam itaat ile dünyanın ve âhiretin rüsvaylığından ve azabından kurtulup iki cihanın saadetine ermek için çalışıp gayret göstermelidirler.”
(Delâil-i Hayrat Şerhi «Kara Dâvûd» s.279-280'den alınan yazı burada sona ermiştir.)
Havada boşlukta (muallakta) durduğu için adına "muâllak taşı" dendi. Peygamberimiz (sav)'in mucizesi kıyamete kadar devam eder.
Ebû Cehil adamlarına hurma getirip saçtı adamları kapış¬tılar. Peygamberimiz (sav) gezdi kimse de hurma bulamadı. Bir yanmış hurma ağacını salladı hurma ağacı yeşerdi. İlk defa gö¬rülen en kaliteli siyah hurmayı tuttu. Ağaç yanmış olduğu için hur¬ma yendiği zaman yanıksı çalıyor. Bu yanıksı çalma kıyamete ka¬dar devam ediyor. Peygamberimiz (sav)'in mucizesidir.

(Sûre-i Kamer Ayet 1-3)
Meal'i: Kıyamet yaklaştı ve ay ikiye ayrıldı.
Onlar bir mucize görecek olsalar yüz çevirirler ve daimi bir büyüdür derler.
Ve onlar tekzib ettiler ve kendi havalarına uydular. Halbuki her iş kararlaşmıştır.

Peygamberimiz (savj'in mucizesi ay ikiye ayrıldı geri birleşti. Zamanımızda aya gittiler ve ayın iki parça olup geri birleştiğini gördüler. Bu da Peygamberimiz (sav)'in mucizesidir. Peygamberi¬miz (sav) kurumuş kuyuya.tükürdü su taştı. Peygamberimiz (sav)' in bu mucizesi kıyamete kadar devam ediyor. Peygamberimiz (sav) hicretinde mağaraya gitti. Mağarada yılan delikleri vardı. Yılan Peygamberimiz (sav)'in cemalim görebilmek için altiyüz küsur sene mağarada bekledi. O mağaradaki yılan delikleri halen mev¬cuttur. Bu kıyamete kadar devam ediyor. Peygamberimiz (sav)'in mucizesidir. Musa (as)'a:
- Sana iman edeceğiz ama bize evvela et sonra tatlı yedirmen lazım dediler. Musa (as) dua etti.
- Havadan bıldırcın yağdı. O bıldırcın her sene takvimde bıldırcın fırtınası dediği günde Giresun'a bıldırcın yağar. Bu da kaybolmuyor kıyamete kadar devam ediyor. Musa (as)'nın muci¬zesi ile o kavime havadan helva yağdı. Bunlar hep ayettir. Bu helva her sene Cudi dağına yağıyor. Bizim bir doktor arkadaşımız özel olarak getirttirdi. Ben de un şeklindeki tozu kağıda aldım koynumda sıcakta erimiş aynen helva olmuş aynı helva tadı idi. Ha¬vadan indiği şekilde bizzat ben yedim. Musa (as)'nın mucizesi kıyamete kadar devam ediyor.
Ashab-ı Kehfin köpeği üçyüz dokuz sene uyumadı. Rızk ola¬rak ağzından damlayan köpüğü bir de ayağının altını üçyüz dokuz sene yaladı karnı doydu. Şimdi zamanımızda ayıların bir türü kış uykusuna yatar. Hiçbir şey yemez. Ayağının altını yalar. Ağzından dökülen köpüğü yalar karnı doyar. Bu Ashab-ı Kehfin kerame¬tidir. Kıyamete kadar devam eder. Daha sayılsa bunun gibi çok faz¬la çıkar.
Demiri ilk defa eriten Davud (as)'dır. Avucunun içinde demir mucizeyle hamur gibi olur. Onu büker eritir dökerdi. Mucizesiyle kılıç kalkan zırh gibi harp aletleri yapardı. Şimdi zamanımızda demir eritilip silah top araba makina yapılıyor. Bu da Davud (as)' in mucizesidir. (Sûre-i Enbiya Âyet 80.)
Sultan Süleyman (as) havanın yüzünde uçardı. Büyük bir (tah¬t sarayı vardı. O sarayın üstünde atlar koşar asker talim yapardı. Bütün her çeşit mahlükat o sarayın içinde dururdu. On binlerce adam alan saray Kur'an-ı Kerim'de ayet. Sabahtan öğleye onbeş. Öğleden akşama onbeş gün yol uçardı.(Sûre-i Sebe Ayet 12) Şimdiki zamanda uçaklar kıtalar arası uçup; adam yolcu yük taşıyor. Bunlar Sultan Süley¬man (as)'ın mucizesidir. Peygamberimiz (sav)'in zamanında Kisra'nın acem saraylanndaki bulunan sihirlerinin en ufak bir alameti yok. İîşte onlar akim kısır kesik ve sonsuzdur. Keramet ve mucizat devam eder. Hiç bir zaman için azalmaz aksamaz kesilmez devam eder.
Yûnus (as) balığın karnında altı ay dolaştı.(Sûre-i Saffat Ayet 144.) Denizaltı balık kendisi şoför bütün dünya denizlerini gezdi. Bu şimdiki denizaltı Yunus (as)'ın mucizesidir.
İsa (as) astronot elbisesi giymeden dördüncü kat semada. iki bin sene kalıyor. Peygamberimiz (sav) astronot elbisesi giy¬meden mi'rac'da yedinci kat semada kalıyor. Peygamberimiz (sav) zamanın mekana mekanın zamana tebdil olması ile Arş-ı Ala'da beş dakika içinde "yüz senelik işi yapması vardır. Bu süre içinde doksan bin soru-cevap Allah u Teala ile karşılıklı konuşması. Alla-hu Teala'nın izniyle Peygamberimiz (sav) bütün peygamberlerin rühaniyeti ile konuşmuştur. Cenneti gezmesi cehennemi pence-resinden görüp konuşması vardır. Bu kadar işler yüz seneye sığ¬maz ama beş dakikaya sığıyor. Allahu Teala bir saati bin saat eder de yüz bin saat edemez mi? Bu Allahu Teala'ya göre kolaydır.

BU YAZI HACI MUHAMMET BİLAL NADİR HAZRETLERİNİN KİTABINDAN
 

Ekli dosyalar

  • 31752_121527237878947_116588558372815_194143_6446806_n[1].jpg
    31752_121527237878947_116588558372815_194143_6446806_n[1].jpg
    52 KB · Görünümler: 239
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: İSLAM'ın mucizeleri

paylaşım için tşk ler, allah razı olsun kardeşim...
 

Delüxe üyelik Yapın sizinde olsun.. (Sunucu Ödemeleri için katkınız olsun)

Son kaynaklar

Geri
Üst