- Katılım
- 10 Kas 2004
- Mesajlar
- 2,642
- Tepkime puanı
- 105
- Puanları
- 63
- Yaş
- 54
- Konum
- İstanbul
- Enst.
- Bağlama, Pa-80 ve Or-700 TR V1
Kenan Tuna1
Müztezat :Türk Halk Müziğinde özel bir ezgisi ve güftesi “Müstezad” olan uzun hava. Bir şiir biçimi, bağlamada özel bir düzendir. Türk Müziğinde bir form. “Ziyade “ denen ilave kısa mısraların, kendi aralarında kafiyeli olarak, esas şiirin mısralarını takip ettiği gazeldir. Yani, her uzun mısradan sonra “Ziyade” denilen ( mef’ûlün feûlün ) vezniyle bir mısra eklenir. Ziyadeler, anlam bakımından asıl mısralara bağlıdır. Ya kendi aralarında ya da asıl gazelle kafiyelenirler. Müstezad, iç içe konulmuş iki gazeli andıran bir çeşittir. Asıl gazel daima (mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün) vezniyle yazılır. Asıl kaynak yöresi Erzurum’dur. Elazığ’da örnekleri görülmektedir.
a
b
s
x
a
a
s
s
Asıl gazele göre kafiyelenen ziyade’ler de vardır. ( a—a –- a – a / b—s ---- a – a / c—y – a –- a )
Not : Yukarda ziyade’lerin kendi aralarında küçük bir gazel gibi kafiyelenen çeşidi gösterilmiştir.
Bu eklemeler gazele yeni bir ahenk katmak ve beyitlerin anlamlarını güçlendirmek için yapılmıştır. Kısa parçalar çıkarıldığında, bir anlam eksikliği gösteren veya bu mısraların güzellik katmadığı müstezatlar başarılı sayılmazlar. Divan şairlerince az kullanılmış, ancak âşık edebiyatında daha çok benimsenmiştir. Yedekli, ayaklı adlarıyla çokça kullanılmıştır. Eski divanlarda görülen müstezatlarla uzun, kısa mısra benzerliği vardır.
Müstezat Örneği : ( Erzurumlu Emrah’tan )
Ey...Aşkın ezeli âşıka ilhâm-ı Hüdâdır
A
Bir neşve - nümâdır
A
Tahkiyk gönül şehrine bir nûru ziyâdır
A
Minhâc-ı Hüdâdır
A
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Ey...Vaiz beni ta’n eyleme ki mescide gelmez
B
Râh-i Hakkı bilmez
B
Ben mûtekifim, kûşe-i meyhâne banadır
A
Mescidde sanadır
A
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Ey...Emrah kuru laf istemez ille hüner ister
C
Yani dürer ister
C
Hakgi (Hakk-gû) derece mânâda gerçi fukaradır
A
Amma şuarâdır
A
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Erzurumlu Emrah’a ait yukarıda ki Müstezatta; “Ziyade” denilen kısa mısralar kendi aralarında kafiyelidir. Ayrıca, üç kıt’anın bu kısa mısraları, birinci kıt’nın tümüyle kafiyelidir. Müstezatın bağlantısı da mevcuttur. Buna “Müstezat Ayağı” denir. Çıkışı, gezinişi, durağı belli olan Müstezat okumak için; başta, aralarda ve sonda çalınmak yada okunmak üzere bestelenmiş ilave ezgilerdir. ( Amman amman ... )
Emrah’a ait Müstezat’ın vezni :
---- ---- v / v ---- ---- v / v ---- ---- v / v ---- ---- / ---- ---- v / v ---- ----
Mef û lü , Me fâ î lü , Me fâ î lü , Fe û lü , Mef û lü , Fe û lün
Emrah’a Ait Müstezat’ın Düz Yazıya Aktarılmış Biçimi :
( Ey sevgili ) Aşkın ; eskiden beri Âşık’a, Allah’ın bir ilhamıdır – bir sarhoşluk, neşe verir. Doğrusu, gönül şehrine giden Allah’ın nûrlu ( parıltılı ) ve ışıklı ( aydınlıklı ) bir yoludur.
Vâiz; sen beni mescide gelmez , Hak yolunu bilmez diyerek kınama ! – Ben ibadetle meşgulum ; meyhane köşesi ( tekke manasında, – bade içilen yer ) bana aittir, mescid de sana aittir.
Emrah; kuru, boş laf istemez, sadece hüner ( görmek ) ister; yani inci gibi sözler ister. Doğrusu, rütbe ( basamak ) mânâsında fukarayımdır ancak , güzel şiirler söyleyen bir şairimdir.
1 Erzurum Radyosu THM Sanatçısı
Müztezat :Türk Halk Müziğinde özel bir ezgisi ve güftesi “Müstezad” olan uzun hava. Bir şiir biçimi, bağlamada özel bir düzendir. Türk Müziğinde bir form. “Ziyade “ denen ilave kısa mısraların, kendi aralarında kafiyeli olarak, esas şiirin mısralarını takip ettiği gazeldir. Yani, her uzun mısradan sonra “Ziyade” denilen ( mef’ûlün feûlün ) vezniyle bir mısra eklenir. Ziyadeler, anlam bakımından asıl mısralara bağlıdır. Ya kendi aralarında ya da asıl gazelle kafiyelenirler. Müstezad, iç içe konulmuş iki gazeli andıran bir çeşittir. Asıl gazel daima (mef’ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün) vezniyle yazılır. Asıl kaynak yöresi Erzurum’dur. Elazığ’da örnekleri görülmektedir.
a
b
s
x
a
a
s
s
Asıl gazele göre kafiyelenen ziyade’ler de vardır. ( a—a –- a – a / b—s ---- a – a / c—y – a –- a )
Not : Yukarda ziyade’lerin kendi aralarında küçük bir gazel gibi kafiyelenen çeşidi gösterilmiştir.
Bu eklemeler gazele yeni bir ahenk katmak ve beyitlerin anlamlarını güçlendirmek için yapılmıştır. Kısa parçalar çıkarıldığında, bir anlam eksikliği gösteren veya bu mısraların güzellik katmadığı müstezatlar başarılı sayılmazlar. Divan şairlerince az kullanılmış, ancak âşık edebiyatında daha çok benimsenmiştir. Yedekli, ayaklı adlarıyla çokça kullanılmıştır. Eski divanlarda görülen müstezatlarla uzun, kısa mısra benzerliği vardır.
Müstezat Örneği : ( Erzurumlu Emrah’tan )
Ey...Aşkın ezeli âşıka ilhâm-ı Hüdâdır
A
Bir neşve - nümâdır
A
Tahkiyk gönül şehrine bir nûru ziyâdır
A
Minhâc-ı Hüdâdır
A
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Ey...Vaiz beni ta’n eyleme ki mescide gelmez
B
Râh-i Hakkı bilmez
B
Ben mûtekifim, kûşe-i meyhâne banadır
A
Mescidde sanadır
A
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Ey...Emrah kuru laf istemez ille hüner ister
C
Yani dürer ister
C
Hakgi (Hakk-gû) derece mânâda gerçi fukaradır
A
Amma şuarâdır
A
Amman amman amman aman amman
Yandım yandım yandım sana kurban
Öldüm öldüm öldüm sana hayran
Erzurumlu Emrah’a ait yukarıda ki Müstezatta; “Ziyade” denilen kısa mısralar kendi aralarında kafiyelidir. Ayrıca, üç kıt’anın bu kısa mısraları, birinci kıt’nın tümüyle kafiyelidir. Müstezatın bağlantısı da mevcuttur. Buna “Müstezat Ayağı” denir. Çıkışı, gezinişi, durağı belli olan Müstezat okumak için; başta, aralarda ve sonda çalınmak yada okunmak üzere bestelenmiş ilave ezgilerdir. ( Amman amman ... )
Emrah’a ait Müstezat’ın vezni :
---- ---- v / v ---- ---- v / v ---- ---- v / v ---- ---- / ---- ---- v / v ---- ----
Mef û lü , Me fâ î lü , Me fâ î lü , Fe û lü , Mef û lü , Fe û lün
Emrah’a Ait Müstezat’ın Düz Yazıya Aktarılmış Biçimi :
( Ey sevgili ) Aşkın ; eskiden beri Âşık’a, Allah’ın bir ilhamıdır – bir sarhoşluk, neşe verir. Doğrusu, gönül şehrine giden Allah’ın nûrlu ( parıltılı ) ve ışıklı ( aydınlıklı ) bir yoludur.
Vâiz; sen beni mescide gelmez , Hak yolunu bilmez diyerek kınama ! – Ben ibadetle meşgulum ; meyhane köşesi ( tekke manasında, – bade içilen yer ) bana aittir, mescid de sana aittir.
Emrah; kuru, boş laf istemez, sadece hüner ( görmek ) ister; yani inci gibi sözler ister. Doğrusu, rütbe ( basamak ) mânâsında fukarayımdır ancak , güzel şiirler söyleyen bir şairimdir.
1 Erzurum Radyosu THM Sanatçısı