- Katılım
- 30 Ocak 2009
- Mesajlar
- 1
- Tepkime puanı
- 96
- Puanları
- 0
- Konum
- istanbul
- Enst.
- Korg pa800 keman piyano
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü
Sonuçları ve seyri itibarıyla Dünya tarihinin akışını, Milletimizin kaderini
değiştiren Çanakkale Zaferi’nin 96.yıldönümünü idrak ediyoruz.
‘Çanakkale geçilmez’ sözüyle dünyanın hafızasına kazınan Çanakkale Savaşları,
büyük bir kahramanlık destanının yanı sıra, vatanın bütünlüğü ve ulusun
bağımsızlığı söz konusu olduğunda, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun,
Milletimizin, bulunamayacağı fedakarlık, kazanamayacağı başarı olmayacağının da
bir kanıtıdır. İşte bu yönüyle Çanakkale Zaferi; Milletimize nesilden nesile
ilham kaynağı olabilecek, yol gösterebilecek büyük bir öneme ve yere sahiptir.
Bu nedenledir ki, her yeni yetişen nesil, bu büyük zaferi Milletimize
yaşatanların ruhunu iyi özümsemeli, Vatanımızın bütünlüğü ve Ulusumuzun
bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Çanakkale ruhunu sonsuza dek
hissedebilmelidir. Milletimizin, Çanakkale ruhunu her zaman yaşatacağına olan
inancımız da tamdır. Bu inancım ve temennilerimle, başta Cumhuriyetimizin
kurucusu Ulu Önder Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını ve bu destanı yazan
tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden veya hayatta
olan kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum”
Bu gün Türk tarihinin en şanlı günlerinden biridir. Bize bu Zaferi canlarıyla
kazandıran 250 bin şehidimizi saygıyla, şükranla anıyoruz. Çanakkale Zaferi,
emperyalist güçlerin bir yandan dünyayı yeniden paylaşmak, diğer yandan Osmanlı
Devletini yıkarak, Türkleri Anadolu’dan atmak isteyen oyunlarını bozan bir
başarıdır. İtilaf Devletleri, gemilerini Çanakkale Boğazından geçirerek, Çarlık
Rusya kuvvetleri ile birlikte Alman ittifak cephesini bozguna uğratmayı
hedefliyordu. Düşman gemileri 18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini
acı bir şekilde anladılar. Fakat bir an önce İstanbul’u işgal etmek
istiyorlardı. Denizden geçemeyeceklerini anlayınca, karaya çıkmayı denediler.
Aslında hem denizden hem de karadan geçmek için kendilerini çok avantajlı
görüyorlardı. Donanımlı gemileri, son model silahları ve sahip olduğu maddi
olanaklar nedeniyle dünyanın çeşitli yerlerinden toplanmış kimi Hindu, kimi
yamyam askerleriyle, bir cepheden diğerine koşan yorgun! Türk askerlerini yenmek
çok kolay olsa gerekti. 25 Nisan 1915 başlayan kara savaşları, Anafartalar’da,
Conkbayırı’nda, Seddülbahir ve bütün cephelerde olmak üzere 8 ay 14 gün sürdü.
Savaş, göğüs göğüse yapılıyordu. 500 metrelik bir alanı geçmek için 8-10 bin
şehit veriliyordu. Türk Ordusu binlerce şehit verdi. Ama düşmanın Çanakkale’yi
geçmesine izin vermedi. İngiliz, Fransız emperyalizmi ilk yarasını Çanakkale’de
aldı. Savaş yorgunu askerlerimizi ayağa kaldıran güç, onların kendi vatanlarını
savunuyor olmaları, geleceğimizi kuracak bir kumandanın olağanüstü önderlik
yeteneği idi.
Çanakkale geçilmezdi. Türkler vatanlarını savunmakta kararlıydılar. Başlarında
bir yıldız gibi parlayan Mustafa Kemal vardı. Koçaçimen’de, Conkbayırı’nda
cephanesi biten askerlere süngü tak emrini verdikten sonra ‘Ben size taarruzu
emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum’diyerek tarihin kaderini değiştirmişti.
İngiliz, Fransız orduları Çarlık Rusya ordularıyla İstanbul’da buluşamadılar.
Rusya’da Sovyet Devrimi oldu. Sovyetler Birliği daha sonra Kurtuluş Savaşına
destek verdi. Amerika Birleşik Devletleri’nin savaşa girmesiyle Alman tarafı
yenildi. Dolayısıyla Osmanlı Devleti de bu savaşta yenilmiş sayıldı.
Çanakkale’yi geçemeyenler, Sevr Antlaşmasıyla Anadolu’yu paylaştılar. Türkler
böylece Anadolu’dan silinmek isteniyordu. Türkleri Anadolu’dan atmak isteyen
emperyalist güçler, şahlanan Türklük bilincini ve Anafartalar’da bir yıldız gibi
doğan Mustafa Kemal liderliğini görmezden geliyorlardı. Orada bir destan
yazıldı. Çanakkale savaşları dünyanın kaderini değiştirdiği gibi, yeni bir Türk
kurtuluş savaşının doğmasına neden oldu. Cumhuriyet kuşakları olarak,
Çanakkale'yi ve Kurtuluş Savaşı'nı kazanan bilinci koruyacağımıza ve bu bilinci
genç nesillere aktaracağımıza söz veriyoruz. Çanakkale zaferinin yaratıcısı
Mustafa Kemal Atatürk'ü Çanakkale tarihinden silmek isteyenler asla amacına
ulaşamayacaklardır. Ne mutlu bize ki şanlarla dolu bir tarihimiz, Mustafa Kemal
gibi bir önderimiz var. Çanakkale Zaferi'nin 96'ıncı yıldönümünde, Büyük Önder
Mustafa Kemal Atatürk'ü, Türk vatanının ve milletinin bölünmez bütünlüğü uğruna
canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde
saygıyla eğiliyoruz
değiştiren Çanakkale Zaferi’nin 96.yıldönümünü idrak ediyoruz.
‘Çanakkale geçilmez’ sözüyle dünyanın hafızasına kazınan Çanakkale Savaşları,
büyük bir kahramanlık destanının yanı sıra, vatanın bütünlüğü ve ulusun
bağımsızlığı söz konusu olduğunda, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun,
Milletimizin, bulunamayacağı fedakarlık, kazanamayacağı başarı olmayacağının da
bir kanıtıdır. İşte bu yönüyle Çanakkale Zaferi; Milletimize nesilden nesile
ilham kaynağı olabilecek, yol gösterebilecek büyük bir öneme ve yere sahiptir.
Bu nedenledir ki, her yeni yetişen nesil, bu büyük zaferi Milletimize
yaşatanların ruhunu iyi özümsemeli, Vatanımızın bütünlüğü ve Ulusumuzun
bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Çanakkale ruhunu sonsuza dek
hissedebilmelidir. Milletimizin, Çanakkale ruhunu her zaman yaşatacağına olan
inancımız da tamdır. Bu inancım ve temennilerimle, başta Cumhuriyetimizin
kurucusu Ulu Önder Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını ve bu destanı yazan
tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden veya hayatta
olan kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum”
Bu gün Türk tarihinin en şanlı günlerinden biridir. Bize bu Zaferi canlarıyla
kazandıran 250 bin şehidimizi saygıyla, şükranla anıyoruz. Çanakkale Zaferi,
emperyalist güçlerin bir yandan dünyayı yeniden paylaşmak, diğer yandan Osmanlı
Devletini yıkarak, Türkleri Anadolu’dan atmak isteyen oyunlarını bozan bir
başarıdır. İtilaf Devletleri, gemilerini Çanakkale Boğazından geçirerek, Çarlık
Rusya kuvvetleri ile birlikte Alman ittifak cephesini bozguna uğratmayı
hedefliyordu. Düşman gemileri 18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini
acı bir şekilde anladılar. Fakat bir an önce İstanbul’u işgal etmek
istiyorlardı. Denizden geçemeyeceklerini anlayınca, karaya çıkmayı denediler.
Aslında hem denizden hem de karadan geçmek için kendilerini çok avantajlı
görüyorlardı. Donanımlı gemileri, son model silahları ve sahip olduğu maddi
olanaklar nedeniyle dünyanın çeşitli yerlerinden toplanmış kimi Hindu, kimi
yamyam askerleriyle, bir cepheden diğerine koşan yorgun! Türk askerlerini yenmek
çok kolay olsa gerekti. 25 Nisan 1915 başlayan kara savaşları, Anafartalar’da,
Conkbayırı’nda, Seddülbahir ve bütün cephelerde olmak üzere 8 ay 14 gün sürdü.
Savaş, göğüs göğüse yapılıyordu. 500 metrelik bir alanı geçmek için 8-10 bin
şehit veriliyordu. Türk Ordusu binlerce şehit verdi. Ama düşmanın Çanakkale’yi
geçmesine izin vermedi. İngiliz, Fransız emperyalizmi ilk yarasını Çanakkale’de
aldı. Savaş yorgunu askerlerimizi ayağa kaldıran güç, onların kendi vatanlarını
savunuyor olmaları, geleceğimizi kuracak bir kumandanın olağanüstü önderlik
yeteneği idi.
Çanakkale geçilmezdi. Türkler vatanlarını savunmakta kararlıydılar. Başlarında
bir yıldız gibi parlayan Mustafa Kemal vardı. Koçaçimen’de, Conkbayırı’nda
cephanesi biten askerlere süngü tak emrini verdikten sonra ‘Ben size taarruzu
emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum’diyerek tarihin kaderini değiştirmişti.
İngiliz, Fransız orduları Çarlık Rusya ordularıyla İstanbul’da buluşamadılar.
Rusya’da Sovyet Devrimi oldu. Sovyetler Birliği daha sonra Kurtuluş Savaşına
destek verdi. Amerika Birleşik Devletleri’nin savaşa girmesiyle Alman tarafı
yenildi. Dolayısıyla Osmanlı Devleti de bu savaşta yenilmiş sayıldı.
Çanakkale’yi geçemeyenler, Sevr Antlaşmasıyla Anadolu’yu paylaştılar. Türkler
böylece Anadolu’dan silinmek isteniyordu. Türkleri Anadolu’dan atmak isteyen
emperyalist güçler, şahlanan Türklük bilincini ve Anafartalar’da bir yıldız gibi
doğan Mustafa Kemal liderliğini görmezden geliyorlardı. Orada bir destan
yazıldı. Çanakkale savaşları dünyanın kaderini değiştirdiği gibi, yeni bir Türk
kurtuluş savaşının doğmasına neden oldu. Cumhuriyet kuşakları olarak,
Çanakkale'yi ve Kurtuluş Savaşı'nı kazanan bilinci koruyacağımıza ve bu bilinci
genç nesillere aktaracağımıza söz veriyoruz. Çanakkale zaferinin yaratıcısı
Mustafa Kemal Atatürk'ü Çanakkale tarihinden silmek isteyenler asla amacına
ulaşamayacaklardır. Ne mutlu bize ki şanlarla dolu bir tarihimiz, Mustafa Kemal
gibi bir önderimiz var. Çanakkale Zaferi'nin 96'ıncı yıldönümünde, Büyük Önder
Mustafa Kemal Atatürk'ü, Türk vatanının ve milletinin bölünmez bütünlüğü uğruna
canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde
saygıyla eğiliyoruz