- Katılım
- 21 Ocak 2010
- Mesajlar
- 1,644
- Tepkime puanı
- 65
- Puanları
- 48
- Konum
- Sultanciftlgi/Sultangazi
- Web sitesi
- www.ceptelefonuparcasi.com
- Enst.
- Korg İS40
Gaziosmanpaşa Hacımaşlı köyü domuz
çiftliği'nin Suları ve katı atıkları
300 metre mesafedeki Sazlıdere Barajı'na akıyor. Baraj on milyon
kişinin su ihtiyacını karşılıyor. Çiftlikte 5 bin domuz var. Türkiye'deki
domuz çiftliklerinde yıllık 3 milyon kg. civarında et üretiliyor.Bu rakam
neredeyse kırmızı et üretiminin yarısı. Üretilen domuzlar otellere, yemek
fabrikalarına ve marketlere 'kıyma' şeklinde satılıyor. Domuz etini
Salam, sosis olarak da piyasaya sürmek en sık kullanılan yöntem. Peki
neden domuz?
'Dinen yasak olmasına, Türk yemek kültürüne aykırı bulunmasına
rağmen neden domuz cazip bir konu?'
Çünkü domuz yetiştiriciliği kârlı bir iş. Domuz üretken bir
hayvan. Cinslerine ve yaşına göre yılda bir, iki, bazen de üç kez ve her
batında 15-20'ye kadar varan yavru dünyaya getirebiliyor. Bir domuz yılda
iki kez doğum yapsa, her Batından 10 yavru yaşasa, 20 sene yaşayan bir
domuzun 400 yavrusu oluyor. Ve dahası yeni doğmuş bir domuz 4-5 ayda 100
kiloya kadar çıkabiliyor. Normal Şartlarda evcil bir domuzu n yüzde 30'u
yağ olarak ayrılabilmekte iken bu rakam bazen yüzde 50'yi bulabiliyor.
Yani 150 kg'lık bir domuzdan 75 kiloluk yağ elde Edilebiliyor. Bu da
dana yada koyuna göre tercih edilmesinde önemli bir etken. Beslenmesi
kolay,cam dışında -leş dahil- her şeyi yiyebiliyor. Her domuz da
ortalama 80-100 kiloya ulaştığı zaman kesiliyor. Kaba bir hesapla sadece
bu çiftlikten yılda aklaşık 1 milyon kg. et çıkıyor. Bu etlerin
hangi kanalla, nerelere satıldığı meçhul. Diğer çiftlikler de göz
önüne alındığında Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kg domuz etinin piyasaya
değişik yollarla sürüldüğü ortaya çıkıyor. Türkiye'deki toplam kırmızı et
tüketiminin de 6 milyon kg. olduğu göz önüne alınırsa tablonunvahameti
daha da netleşiyor. Kilosu 1 ile 3.5 milyon lira arasında satılan bu domuz etlerinin ağırlıklı
olarak kıyma, sucuk, salam ve sosis olarak satıldığı dile getiriliyor.
Çiftlik Çalışanlarından İsmail Türk'ün verdiği bilgiye göre kesilen etler
toplu olarak büyük otellere, yemek fabrikalarına kıyma ve sosis gibi
ürünler olarak satılıyor. Bu ve benzeri çiftliklerden resmi olarak beş
firma domuz satın alıyor: Çerkezo, Polonez, Nuta, Name t ve Şütte ..1.
Çerkezo aldığı ürünleri Salam Sosis olarak piyasaya sürerken aynı
zamanda Teşvikiye'deki Şarküterisinden de nihai tüketiciye ulaşıyorki bu
firmanın bir de TADET adı altında otellere ürün sattığı bir markası daha
bulunuyor... Aynı zamanda butik mağazalarda ve ulusal zincir mağazalarda
satılan BONUS markalı ürünlerin üreticisi de ÇERKEZO... 2-Ayazağa'daki Çerkezo'nun
hemen yanında üretim yapan
ŞÜTTE firması da salam, sosis ve jambonlarını markasıyla satıyor. Ancak
bilinen bu firmalar ürünleri çeşitli zamanlarda farklı isimlerde
&n bsp; piyasaya sürüyor. Daha önce Şütte olarak Piyasaya sürülen domuz mamulleri
son dönemde PIGGY adıyla satılıyor. Üstelik ünlü Amerikan fast food zincirlerinden Little
Caesar's Pizza tam 10 yılı aşkın süreden beri et mamullerini ŞÜTTE
firmasından temin edip bizlere bir güzel yediriyor. 3- POLONEZ 5 yıl
öncesine kadar resmi olarak domuz ürünleri imal edip MİGROS'larda açık
açık ürünlerini satarken, son yıllarda %100 dana etinden ürünler imal ettiğini iddia
ediyor. 'Peki ya bunları
göz göre göre mağazalarında sattıran satın alma müdürleri aldıkları
&nb sp; rüşvetin yanı sıra bu milletin vebalini aldıklarını da biliyorlar mı
sizce?' POLONEZin ciddi anlamda piyasaya Yayılmasındaki en büyük faktör
MIGROS' tur. O dönem Migros'un et mamulleri satın almasında olan (Şu an
oyuncak reyonunda satın almacılık yapan) Coşkun bey'in büyük paralar
karşılığında POLONEZ'le işbirliği içerisinde olduğunu ve bizzat
domuzları bizlere yediren kişi olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya
Migros'ta çalışan tüm tezgahtarların eksiksiz olarak her ay sonunda
POLONEZ'in sahibi MUSTAFA AKKAŞ beyden (veya satış müdürü sıfatı ile
çalışan ALI ÖZYAVAŞ'tan) maaşlarını ve primlerini (bizlere sattıkları et mamulleri
üzerinden ) aldıklarını biliyor muydunuz?
Peki METRO GROS MARKETLER'in (Şu anki değil bir önceki) satın
almacılığını yapan kişinin Şu an BAĞDAT CADDESINDE bulunan Polonez -
Barbekü restoranları' nın sahibi olduğunu biliyor muydunuz?
Peki İzmir'in kalesi olarak görülen KiPA marketler in satın
almacılığını yapan bayanın Polonez'in resmi hissedarı olduğunu biliyor
muydunuz? Peki dünyanın dört yanına uçarken bize yemek hizmeti veren
USAŞ-GATEGOURMET firmasının satın almacılığını yapan CEMIL bey'in
ÇATALCADA bulunan yazlık
villasının POLONEZ'in sahibi ile yan yana olduğunu biliyor
musunuz? PEKİ AMERİKAN FAST FOOD ZINCIRI DOMINO'S PIZZA ve ALMAN EKOLÜ
DR.OETKER PİZZALARIN İÇERİSİNDE POLONEZ ET MAMULLERİNİN KULLANILDIĞINI
BİLİYOR MUYDUNUZ? PEKİ GİMA MARKALI VE PİYASALARDA SATILAN OPİ MARKALI
ÜRÜNLERİ POLONEZ'İN ÜRETTİĞİNİ VE BUNUN KARŞILIĞINDA NE KADAR PARA
YEDİRDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?
'Peki, sizce Türkiye'de domuz eti yemeyen insan kalmış mıdır?' 4-
NUTA öncelikle 7 TEPE markası ile Tanınmakla beraber Güneydeki -
&nbs p; Her şey dahil - tatil köylerinin bir numaralı tedarikçisi, e tabi yabancı
turistlerin yanında yerli turistlerde güme gidiyor. Bufirmalar
özellikle büyük alışveriş merkezlerinde ayrı bir stant açıyorlar. Ancak
küçük Şarküterilerde karışık olarak duruyor ve birçok tüketici farkına
varmadan domuz ürünlerini satın alabiliyor. Üstelik işin ilginç tarafı bu
firma Şimdi de firma tanıtım cd si hazırlamış Carrefour gibi büyük
hipermarketlerde ne kadar hijyenik üretim yaptığını anlatıyor.Ama
7 TEPE SOSIS hafta sonları marketlerde KDV dahil 2.900 YTL ye satılıyor.
Çünkü maalesef bu adamlar sosislerin içerisinde hayvan küspesi gibi
lafını bile etmek istemediğimiz katkılar kullanıyorlar . Domuz hammaddeli
salam ve sosislerin kesiminin yapılıp piyasa sürüldüğü bir başka yer de
NUTA'nın üretimini yapan kişinin işlettiği Dolapdere'deki
imalathane.(İDEAL Markalı salam sosis imalatçısı) 5- NAMET ünlü EMINÖNÜ
HASIRCILAR ÇARSIŞININ IÇINDE yıllardır tanınan NAMLI PASTIRMACI'nın
modern hali !!! Şu an modern (!) üretim
tesisleri BAYRAMPAŞA MEGACENTER (GIDA HALI) içinde derme çatma bir
imalathaneden öteye geçemeyecek konumda olan ve üretim kapasiteleri
aylık-günün 24 saati çalıştıklarını düşünürseniz 70 tonu geçemeyecek olan
bu imalathanede NAMET ayda 270 ton et mamulü üretiyor ve satıyor.Bu
aradaki 200 tonluk kapasite açığını ise İSTANBUL DIŞINDA ne idüğü belirsiz
imalathanelerde, merdiven altı firmalarda üretim yaptırıp üzerine %100
NAMET KALITESI' bastıktan sonra (üretim yeri olarak BAYRAMPAŞA'daki
adreslerini gösteriyorlar) bizlere afiyetle yediriyorlar. Carrefour ve
diğer tüm zincir mağazalarda POLONEZ'in
uyguladığı benzer taktikleri uygulayan NAMET bugün kapasitesi nin 3
kat üzerinde üretim yaparak gururla ülkemizi temsil ediyor. Peki, Cem
Yılmaz'ın dediği gibi janjanlı ambalaja sahip NAMLI pastırmaları'nın
sahipleri olan Engin ve Esen Mepa kardeşlerin aynı zamanda Çorlu'daki
domuz çiftliklerinin yarı hissesine sahip olduklarını da biliyor muydunuz?
2000 yılında patlak vermiş olan kaçak buffalo etlerinin de NAMLI
pastırmaları'nı n sahipleri olan Engin ve Esen Mepa kardeşler
tarafından getirildiğini hatta Bayrampaşa'daki imalathanelerinin
gazetecilerin ve kameraların gözü önünde basıldığını, Engin Mepa'nın Show
TV'ye, o dönemin 1 trilyon lirayı kendi elleriyle hediye ettiğini, sonra
da Milliyet,Hürriyet ve Sabah gazetelerine Verdikleri dev ilanlarla
tüm olanları ve baskınları yalanladıkları nı biliyor muydunuz? NAMLI
Pastırmaları nın hem %5 hissesine sahip olan, hem de imalat müdürlüğünü
yapan Muzaffer adındaki şahsın aynı dönemde
kardeşi ile Bağcılar semtinde açmış olduğu imalathanede at ve eşek
pastırmaları dilimleyerek zincir Marketlere sattıklarını biliyor
muydunuz? 2004 yılında da Uğur Dündar ekibi tarafından basılarak
ekranlarda gö sterildiğini hatırlayabildiniz mi?Domuz konusunda herkes topu
başkasına atıyor. Bu noktada tüketicinin yapması gereken şeyi Çevre Sağlık İl Müdürlüğü
'Piyasadaki etleri;Gıda ve Çevre Kontrol Şubesi Müdürü İrfan Yılmaz özetliyor...
Alıntı...
Arkadaşlar baştan sona mutlaka okuyun...
çiftliği'nin Suları ve katı atıkları
300 metre mesafedeki Sazlıdere Barajı'na akıyor. Baraj on milyon
kişinin su ihtiyacını karşılıyor. Çiftlikte 5 bin domuz var. Türkiye'deki
domuz çiftliklerinde yıllık 3 milyon kg. civarında et üretiliyor.Bu rakam
neredeyse kırmızı et üretiminin yarısı. Üretilen domuzlar otellere, yemek
fabrikalarına ve marketlere 'kıyma' şeklinde satılıyor. Domuz etini
Salam, sosis olarak da piyasaya sürmek en sık kullanılan yöntem. Peki
neden domuz?
'Dinen yasak olmasına, Türk yemek kültürüne aykırı bulunmasına
rağmen neden domuz cazip bir konu?'
Çünkü domuz yetiştiriciliği kârlı bir iş. Domuz üretken bir
hayvan. Cinslerine ve yaşına göre yılda bir, iki, bazen de üç kez ve her
batında 15-20'ye kadar varan yavru dünyaya getirebiliyor. Bir domuz yılda
iki kez doğum yapsa, her Batından 10 yavru yaşasa, 20 sene yaşayan bir
domuzun 400 yavrusu oluyor. Ve dahası yeni doğmuş bir domuz 4-5 ayda 100
kiloya kadar çıkabiliyor. Normal Şartlarda evcil bir domuzu n yüzde 30'u
yağ olarak ayrılabilmekte iken bu rakam bazen yüzde 50'yi bulabiliyor.
Yani 150 kg'lık bir domuzdan 75 kiloluk yağ elde Edilebiliyor. Bu da
dana yada koyuna göre tercih edilmesinde önemli bir etken. Beslenmesi
kolay,cam dışında -leş dahil- her şeyi yiyebiliyor. Her domuz da
ortalama 80-100 kiloya ulaştığı zaman kesiliyor. Kaba bir hesapla sadece
bu çiftlikten yılda aklaşık 1 milyon kg. et çıkıyor. Bu etlerin
hangi kanalla, nerelere satıldığı meçhul. Diğer çiftlikler de göz
önüne alındığında Türkiye'de yaklaşık 3 milyon kg domuz etinin piyasaya
değişik yollarla sürüldüğü ortaya çıkıyor. Türkiye'deki toplam kırmızı et
tüketiminin de 6 milyon kg. olduğu göz önüne alınırsa tablonunvahameti
daha da netleşiyor. Kilosu 1 ile 3.5 milyon lira arasında satılan bu domuz etlerinin ağırlıklı
olarak kıyma, sucuk, salam ve sosis olarak satıldığı dile getiriliyor.
Çiftlik Çalışanlarından İsmail Türk'ün verdiği bilgiye göre kesilen etler
toplu olarak büyük otellere, yemek fabrikalarına kıyma ve sosis gibi
ürünler olarak satılıyor. Bu ve benzeri çiftliklerden resmi olarak beş
firma domuz satın alıyor: Çerkezo, Polonez, Nuta, Name t ve Şütte ..1.
Çerkezo aldığı ürünleri Salam Sosis olarak piyasaya sürerken aynı
zamanda Teşvikiye'deki Şarküterisinden de nihai tüketiciye ulaşıyorki bu
firmanın bir de TADET adı altında otellere ürün sattığı bir markası daha
bulunuyor... Aynı zamanda butik mağazalarda ve ulusal zincir mağazalarda
satılan BONUS markalı ürünlerin üreticisi de ÇERKEZO... 2-Ayazağa'daki Çerkezo'nun
hemen yanında üretim yapan
ŞÜTTE firması da salam, sosis ve jambonlarını markasıyla satıyor. Ancak
bilinen bu firmalar ürünleri çeşitli zamanlarda farklı isimlerde
&n bsp; piyasaya sürüyor. Daha önce Şütte olarak Piyasaya sürülen domuz mamulleri
son dönemde PIGGY adıyla satılıyor. Üstelik ünlü Amerikan fast food zincirlerinden Little
Caesar's Pizza tam 10 yılı aşkın süreden beri et mamullerini ŞÜTTE
firmasından temin edip bizlere bir güzel yediriyor. 3- POLONEZ 5 yıl
öncesine kadar resmi olarak domuz ürünleri imal edip MİGROS'larda açık
açık ürünlerini satarken, son yıllarda %100 dana etinden ürünler imal ettiğini iddia
ediyor. 'Peki ya bunları
göz göre göre mağazalarında sattıran satın alma müdürleri aldıkları
&nb sp; rüşvetin yanı sıra bu milletin vebalini aldıklarını da biliyorlar mı
sizce?' POLONEZin ciddi anlamda piyasaya Yayılmasındaki en büyük faktör
MIGROS' tur. O dönem Migros'un et mamulleri satın almasında olan (Şu an
oyuncak reyonunda satın almacılık yapan) Coşkun bey'in büyük paralar
karşılığında POLONEZ'le işbirliği içerisinde olduğunu ve bizzat
domuzları bizlere yediren kişi olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya
Migros'ta çalışan tüm tezgahtarların eksiksiz olarak her ay sonunda
POLONEZ'in sahibi MUSTAFA AKKAŞ beyden (veya satış müdürü sıfatı ile
çalışan ALI ÖZYAVAŞ'tan) maaşlarını ve primlerini (bizlere sattıkları et mamulleri
üzerinden ) aldıklarını biliyor muydunuz?
Peki METRO GROS MARKETLER'in (Şu anki değil bir önceki) satın
almacılığını yapan kişinin Şu an BAĞDAT CADDESINDE bulunan Polonez -
Barbekü restoranları' nın sahibi olduğunu biliyor muydunuz?
Peki İzmir'in kalesi olarak görülen KiPA marketler in satın
almacılığını yapan bayanın Polonez'in resmi hissedarı olduğunu biliyor
muydunuz? Peki dünyanın dört yanına uçarken bize yemek hizmeti veren
USAŞ-GATEGOURMET firmasının satın almacılığını yapan CEMIL bey'in
ÇATALCADA bulunan yazlık
villasının POLONEZ'in sahibi ile yan yana olduğunu biliyor
musunuz? PEKİ AMERİKAN FAST FOOD ZINCIRI DOMINO'S PIZZA ve ALMAN EKOLÜ
DR.OETKER PİZZALARIN İÇERİSİNDE POLONEZ ET MAMULLERİNİN KULLANILDIĞINI
BİLİYOR MUYDUNUZ? PEKİ GİMA MARKALI VE PİYASALARDA SATILAN OPİ MARKALI
ÜRÜNLERİ POLONEZ'İN ÜRETTİĞİNİ VE BUNUN KARŞILIĞINDA NE KADAR PARA
YEDİRDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ?
'Peki, sizce Türkiye'de domuz eti yemeyen insan kalmış mıdır?' 4-
NUTA öncelikle 7 TEPE markası ile Tanınmakla beraber Güneydeki -
&nbs p; Her şey dahil - tatil köylerinin bir numaralı tedarikçisi, e tabi yabancı
turistlerin yanında yerli turistlerde güme gidiyor. Bufirmalar
özellikle büyük alışveriş merkezlerinde ayrı bir stant açıyorlar. Ancak
küçük Şarküterilerde karışık olarak duruyor ve birçok tüketici farkına
varmadan domuz ürünlerini satın alabiliyor. Üstelik işin ilginç tarafı bu
firma Şimdi de firma tanıtım cd si hazırlamış Carrefour gibi büyük
hipermarketlerde ne kadar hijyenik üretim yaptığını anlatıyor.Ama
7 TEPE SOSIS hafta sonları marketlerde KDV dahil 2.900 YTL ye satılıyor.
Çünkü maalesef bu adamlar sosislerin içerisinde hayvan küspesi gibi
lafını bile etmek istemediğimiz katkılar kullanıyorlar . Domuz hammaddeli
salam ve sosislerin kesiminin yapılıp piyasa sürüldüğü bir başka yer de
NUTA'nın üretimini yapan kişinin işlettiği Dolapdere'deki
imalathane.(İDEAL Markalı salam sosis imalatçısı) 5- NAMET ünlü EMINÖNÜ
HASIRCILAR ÇARSIŞININ IÇINDE yıllardır tanınan NAMLI PASTIRMACI'nın
modern hali !!! Şu an modern (!) üretim
tesisleri BAYRAMPAŞA MEGACENTER (GIDA HALI) içinde derme çatma bir
imalathaneden öteye geçemeyecek konumda olan ve üretim kapasiteleri
aylık-günün 24 saati çalıştıklarını düşünürseniz 70 tonu geçemeyecek olan
bu imalathanede NAMET ayda 270 ton et mamulü üretiyor ve satıyor.Bu
aradaki 200 tonluk kapasite açığını ise İSTANBUL DIŞINDA ne idüğü belirsiz
imalathanelerde, merdiven altı firmalarda üretim yaptırıp üzerine %100
NAMET KALITESI' bastıktan sonra (üretim yeri olarak BAYRAMPAŞA'daki
adreslerini gösteriyorlar) bizlere afiyetle yediriyorlar. Carrefour ve
diğer tüm zincir mağazalarda POLONEZ'in
uyguladığı benzer taktikleri uygulayan NAMET bugün kapasitesi nin 3
kat üzerinde üretim yaparak gururla ülkemizi temsil ediyor. Peki, Cem
Yılmaz'ın dediği gibi janjanlı ambalaja sahip NAMLI pastırmaları'nın
sahipleri olan Engin ve Esen Mepa kardeşlerin aynı zamanda Çorlu'daki
domuz çiftliklerinin yarı hissesine sahip olduklarını da biliyor muydunuz?
2000 yılında patlak vermiş olan kaçak buffalo etlerinin de NAMLI
pastırmaları'nı n sahipleri olan Engin ve Esen Mepa kardeşler
tarafından getirildiğini hatta Bayrampaşa'daki imalathanelerinin
gazetecilerin ve kameraların gözü önünde basıldığını, Engin Mepa'nın Show
TV'ye, o dönemin 1 trilyon lirayı kendi elleriyle hediye ettiğini, sonra
da Milliyet,Hürriyet ve Sabah gazetelerine Verdikleri dev ilanlarla
tüm olanları ve baskınları yalanladıkları nı biliyor muydunuz? NAMLI
Pastırmaları nın hem %5 hissesine sahip olan, hem de imalat müdürlüğünü
yapan Muzaffer adındaki şahsın aynı dönemde
kardeşi ile Bağcılar semtinde açmış olduğu imalathanede at ve eşek
pastırmaları dilimleyerek zincir Marketlere sattıklarını biliyor
muydunuz? 2004 yılında da Uğur Dündar ekibi tarafından basılarak
ekranlarda gö sterildiğini hatırlayabildiniz mi?Domuz konusunda herkes topu
başkasına atıyor. Bu noktada tüketicinin yapması gereken şeyi Çevre Sağlık İl Müdürlüğü
'Piyasadaki etleri;Gıda ve Çevre Kontrol Şubesi Müdürü İrfan Yılmaz özetliyor...
Alıntı...
Arkadaşlar baştan sona mutlaka okuyun...
Moderatör tarafında düzenlendi: