Cevap: halay altyapısı ıstıyom 15 dk lık yavastan hızlı lutfen yardımcı olun
Müzisyenliğin iyi bir meslek olup olmadığı tartışılır.
Kimine göre '' 2 saat çal al paranı keyfine bak'' tır.
Kimine göre '' Bir ömür boyunca sarhoşlara ve karanlık adamlara meze olmaktır''
Bunu müzisyenlere sormak lazım. En doğru cevabı onlar verecektir.
Esasen her iş zordur. Pazarda sebze satmakda zor, Oto galeride araba satmak da zor.
Sonuçta insanla uğraşıyorsunuz. Hemde yurdumun insanıyla. Kolaymı insanımızla uğraşmak.
Bu mesleğe başlamak isteyen herkes ilk başta sahnede olmayı, alkışlanmayı, şarkı söylemeyi ister.
Onun için para ikinci hatta üçüncü plandadır. Şarkı söyleyim yeter der. Onu dinleyen insanların kendisine bir sanatçıya değer verir gibi değer vereceklerini, müşterilerin her türlü kaprisini çekeceklerini, genç kızların ona hayran olacağını düşünür.
Müzisyen adayımız, öğrenci ise okulunu, derslerini unutturur, başka bir meslek sahibi ise mesleğinden soğur.
Bu iş daha kolay ve ışıltılı gelir.
Sahneye içkisi gelir, istekler peçetelere yazılır gelir, günde 5 saat çalışmak, sonra gün boyu uyumak kolay gelir.
Para yine ikinci plandadır.
Meslek kişiyi bataklık gibi dibe çekmeye çalışır. Hiç yakasını bırakmaz.
Kişi artık kafasına koymuştur.
Bu işi sürekli yapacak. Sahnelerin tozu alınacak. Herkes tarafından çok sevilecek ve hayranları olacaktır.
Kendi mesleğini ihmal etmeye başlar, öğrenci ise okulunu askıya alır.
Yakın çevresinin söylediklerini hiç bir zaman umursamaz...
'' Bu işin sonunu düşünüyor musun?. Emekliliği yok, garantisi yok''
'' Sarhoşlara meze olacaksın''
'' Gece hayatı seni bitirir''
gibi sözleri hep kulak ardı eder...
Eğer büyük bir sanatçıya çalmayacak yada aranjör olmayacaksa...
2 seçenek vardır...
Ya pavyonlarda yada düğünlerde çalışacak...
Pavyonda çalışma şekli
Pavyonda çalışma şekli illere göre küçük farklılıklar gösterir. Ama genelde aynıdır.
Bar-pavyon gibi yerlerde program akşam saat 21.00de başlar gece 03.00 yada 05.00'e kadar devam eder.
Yevmiyeler günlük verilir. Bazen bahşişde olur.
Pavyonda çalışacak müzisyen, konsomatrislikten gelmiş sesi kötü, müzik bilgisi sıfır, repertuarı zayıf ama fiziği güzel kadınların kahrını çekmek zorundadır. Çünkü o kadınlar genelde patrona verir. Yani patronun dostudur. O yüzden iyi geçinmek gerekir. Ne derlerse Eyvallah denir.
Müzikhol (pavyon)'da çalıştığınızda ses tesisatı satın alma gibi bir sorununuz olmaz.
mekanın cihazlarını kullanabilirsiniz. Sadece enstrumanınızı alıp gitmeniz yeterli.
Pavyona gelen müşterilerden eli yüzü düzgün bir kimse göremezsin. Yüzlerinden şer akan kaba saba adamlar gelir. Onlara baktıkça için kararır. Mekandaki konsomasyona çıkan kadınlar bu tür adamların kanlarını vampir gibi emerler...
Hemen hemen her gece kavga çıkar.
Eğer alkol kullanmayan, dikkatli, düzgün kişilikli bir adamsan oradaki atmosfere 1 saat bile dayanamazsın.
Yaşananları içine sindiremezsin...
Çalıştıkça karakterin, konuşmaların değişmeye başlar. Eski arkadaşlarının muhabbetlerinden zevk almaz hale gelirsin. Çünkü sen gecelerin adamısındır. İçtiğin sigara markası bile değişir.
Zaman geçtikçe içkinin, kadının, alemlerin müptelası olur çıkarsın.
Evli isen kesin boşanırsın.
Düğünde çalışma şekli
Düğün ortamları, pavyonlara nazaran daha temiz ve vicdanlıdır.
Düğünler haftanın 2 yada 3 günü olur.
İnsanlar düğünlerini genelde Cuma-Cumartesi yada Pazar günü yaparlar.
Bazı düğünler Salon, çay bahçesi, otel, lokanta gibi yerlerde bazıları ise mahalle aralarında olur.
Düğüne akşam saat 19.00-20.00 gibi başlanır gece en geç 23.45'de bitirilir.
Eğer mahallede ise 23.00'de bitmek zorundadır.
Düğünler haftanın her günü olmadığı için düğün müzisyenleri hafta içi başka bir iş yapabilirler.
Her sektörde olduğu gibi düğün piyasasında da rekabet vardır.
Bir düğüne herkes atlamak ister ve düğünü çalmak için fiyat kırabilir.
O yüzdendir ki yıllardır düğünlerde müzisyenlere verilen ücretlere hiç zam gelmez.
Düğün çalmak kolay iş değildir.
Bir çok yörenin oyun havasını adam akıllı öğrenmek
Gelin ve Damat tarafının gönüllerini hoş tutmak, ne isterlerse çalmak gerekir.
Düğünlerde her türden insanla karşılaşırsınız.
İçip içip kafanızı ütüleyen çok olur. Yaşlısından, gencine, kadınından erkeğine kadar türlü türlü psikopatla muhatap olursunuz. Egelisi, Karadenizlisi, Güneydoğulusu hep kendi yöresinin şarkılarının çalınmasını ister.
Bazen kafayı siyasetle bozmuş manyaklar gelip sanki herkes Sosyalist yada Ülkücüymüş gibi Çavbella yada Başbuğlar Ölmez gibi şarkılar isterler...
Biliyorum desen bi dert bilmiyorum desen ayrı dert.
Düğünde seslendirme için iyi bir tesisat kullanmak lazım.
Günümüzde düğünü idare edecek bir ses tesisatının ortalama fiyatı 5 ila 10bin liradır.
Cihazların dayanıklılığı pamuk ipliğine bağlıdır.
En ufak bir arızayı tamir ettirmek size o geceki yevmiyenize mal olabilir.
Zaten müzisyenlerin meslek hayatları o cihazları tamir ettirmek ve yenilemekle geçer.
Kazandıkları paraların çoğu oraya gider.
Bu cihazları taşımak için geniş bir araba lazım.
Eğer arabanız yoksa şehrin bir ucundan diğer ucuna sizi ve pahalı cihazlarınızı götürecek bir araç bulmalı yada kiralamalısınız.
Günler, haftaları, haftalar ayları ve yılları kovalar...
Bu işe başlayan kişinin elinde ne adam akıllı bir mesleği vardır. Ne de cebinde geçinebilecek parası...
Kazanılan paralar müzik cihazlarına, ailesinin geçimine harcandığı için. Pek birikim yapamaz. Hatta hiç birikim yapamaz.
Yaş 40 yada 50'ye geldiğinde işede çağırmazlar. Çünkü piyada bir sürü genç varken kim ne yapsın yaşlı bir müzisyeni?
Yanına gelip içki otlanan arkadaşları yüzüne bile bakmaz.
Sigorta primlerinizi yatırmadığınız için devlette yüzünüze bakmaz. Emekli olamazsınız.
Değerli dostlar ben çevremde gördüklerimden ders çıkaran birisiyim.
Benim bu işe başladığımda abi dediğim adamlar bugün işe gidemez oldular.
Ve ciddi anlamda maddi sıkıntılar çekiyorlar.
Demek istediğim her sesi güzel olan, gitar, bağlama çalan, müziğe yatkın olan kimseler gaza gelip bu işlere atlamasınlar.
Oturup evlerinde eşine dostuna çalsınlar...laptop cular yüzünden gercek müsizyenler sıkıntı cekmekte ve cok komik paralara boyun eğmek zorunda buda beni kahrediyor....
