Kentsel Dönüşüm Yasasını inceledik mi arkadaşlar? Hangilerimizin evi bu yasa içerisinde kalıyor?? Kalırsa ne oluyor, kalmazsa ne oluyor??
Eski filmlerde görürdük, zengin bir adam gelir fakir mahalledeki evleri tek tek ucuza satın alır yıkar, sonra da yerine kendine para kazandıracak projeler yapardı.. Bu zengin adama karşı mahallede bir kahraman çıkar hayır satmıyorum, yıkamazsın evimi derdi.. Filmin içine biraz da aşk katılır, oturup izlerdik..
Yalnız bu kez mahalleye zengin adam direkt gelmiyor, devlet geliyor önce.. Nasıl mı? Yasa ile...
Öncelikle bu yasa ile tüm yetki bakanlar kurulunda toplanmıştır. yani kısaca her kentsel dönüşüm kararı başbakanın emri ile olacaktır. kurul dediysem yani anlayın işte, lafın gelişi.
Belediyeler içinse mevzu şu şekilde, muhtemelen yönetmelikte belirtilecek şartları sağlayan alanlarla ilgili hazırlanacak bir dosya ile bakanlar kuruluna ilgili belediye teklif götürecek ve bakanlar kurulunun onaylaması halinde kendisi, kurul kararına göre kendi imkanları ile yada devlet bütçesi ile yada ihale/toki modeli ile kendisi kentsel dönüşüm yapabilecek.
Belediye durduk yere niye bakanlar kuruluna teklif götürür peki? çünkü bu sayede kendisi afet bölgesi ilan edilen alanla ilgili imar planını kendisi hazırlayabilir ve bakanlar kurulunun planı onaylaması ile yürürlüğe koyabilir.
Sürekli bahsedilen 3 te 2 şartı nedir? medeni kanuna göre taşınmaz üzerinde hisseli durumda olan (kat irtifakı, arsa hissesi vs) her taşınmaz mahkeme kararı haricinde, ilgililerin tamamının muvafakatı olmadan hisse ayrımı ve benzeri işlemler yapılamaz. bu yasaya göre ise apartmanda bulunan kişilerin 3 te 2 sinin kabul etmesi durumunda binanın yıkılması, yeniden yapılması veya başka bir yerde yer verilmesi mümkün. istemeyenler içinse durum şu şekilde olacak. yasaya göre bakanlık (içeriği belli olmamakla birlikte) raiç bedel tespit ettirecek ve bu bedelden az olmamak kaydı ile bu kişilerin hisselerini apartmandaki diğer kişilere satacak. apartmanda alan çıkmazsa bakanlık bu hisseleri hazine üzerine de yapabilecek. kısaca 3 te 2 sağlandığında istemem diyenin eline parayı verip yollayacaklar.
yürütmenin durdurulması hakkında; anayasa mahkemesi iptal etmezse eğer böyle bir hakkınız yok. gerçi bu yönden bakarsak yukarıda bahsettiğim gibi 3 te 2 şartı da direk anayasaya aykırı. neyse geri dönersek konuya mahkemeye gitme ve kazanma şansınız var ama bu arada bakanlık veya idare (belediye) bu arada evi yıkabiliyor, çünkü yürütmenin durdurulması yasa ile kaldırılıyor. ayrıca bakanlık ve idarelere 3194 sayılı yasanın 15 ve 16 maddelerinde kişinin rızası ile olması gereken ifraz, tevhit, yola terk, ihdas vs işlemlerini resen (izin almadan) yapma yetkisi veriyor. bu konuda çok fazla dolap dönecek gibi, zira bu işlemlerin tamamının kişinin talebine bağlanmasının bir sebebi vardı daha önce.
Binanız çürük çıktı ne olacak şimdi? yan bastınız şimdi öncelikle kafa karışıklığını gidermek açısından burada bir konuya daha değinmek istiyorum. oturduğunuz alan bakanlıkça kentsel dönüşüm alanı içine alındıysa binanın durumunun bir önemi yok. yeni hazırlanacak plana göre (muhtemelen) sağlam olsa bile plana uymak açısından yıkılacaktır. eviniz bakanlıkça ilan edilmiş kentsel dönüşüm alanı içerisinde değil ise ve bina çürük olması halinde ya belediye kendi kendine tespit etmesi sebebiyle yada binada bulunan bir kişinin talebi ile yapılan tespit sonucu çürük olduğu belgelenmesi halinde belediye size 60 günden az olmamak kaydı ile boşalt diyecek. 60 günde boşaltıp binayı yıkmadıysanız ya süre verecek yada gelip kendisi yıkacak. bu yıkım parasını da arsa payı oranında hepinize ipotek olarak tapuya koyacak. ipotek demek bu para ödenmeden satış ve devir yapılamaz demektir.
Binayı afet bölgesi içinde olmamasına rağmen kendi imkanlarımızla yıktık şimdi ne olacak? oranları ve içeriği belli olmamakla birlikte yasaya göre bakanlık size bir kredi verecek. bu kredi ile bir mütahit ile anlaşıp yeniden binanızı yapmanız istenecek. afet bölgesi ilan edilmiş alan içerisinde ise bu para muhtemelen bu bölgenin dönüşümü için ayrılmış özel bir fondan karşılanacak. gene bu bedel ( ve belki üstü bir miktar) tapuda hisseniz oranında ipotek olarak yerini alacak. (burada ödeme yapamayanlar için faiz işleyecek mi ilerki yıllar da muamma).
ben yıkılacak binada kiracı veya dükkan sahibiyim ben ne olacam? bu konuda yasa çok muğlak, kira yardımı, geçici konut vs gibi insancıl şeyler yapabilir, edebilir, olabilir kıvamında geçilmiş. yani bakanlık veya belediye yapmak zorunda değil. yada şirin görünmek adına x kişiye kira yardımı yapıyoruz, mağdur etmiyoruz derken bir bakmışsın 300 tl kira yardımı yapıyorlar. bence bu konuda organize olan mahalle/sokak/dernek yırtabilir ama bireysel olarak belediyede derdini arayanın pek şansı olmayacak. bu arada yapılan bu kira yardımının bedeli gerekirse tapuya (evet bildiniz) ipotek olarak konabilir.
yasaya bakarken sürekli olarak rezerv yapı alanı diye bir şey geçiyor, kimse de demiyor ki ağa bu nedir? şimdi gençler bu son dönemlerde ibb tarafından ortaya çıkmış bir kavram. afet bölgesi ilan edilmesi düşünülen alan içerisinde zemin olarak çok kötü bir alan olsun, yani üzerine hiç bir şekilde yapı yapılmaması gereken (kayan, altından su geçen, fay hattı üzerinde olan vs) alanlar ile ağırılık olarak hazine ve kurumlara ait arsaların olduğu bir alan olsun. bu hazineye ait olan alan ve çevresini rezerv alan ilan ediyorsunuz ve bu bölgeye hayvan gibi bir imar veriyorsunuzYani 3 katlı imar olana yere 20 ile 30 kat arasında bir imar veriyorsunuz. hazineye ait olanlar zaten özel sektöre ihale usulü veriyor ve bu bahsettiğimiz havuzun parası çıkıyor. daha sonra bu imarı yüksek yerde olan ama vatandaşa ait olan yerlere yok öyle beleşe bina yapmak diyerek, bu zemin açısından kötü olan yerlerdeki x kadar kişiyle anlaşırsan bu imarın (x+1)/3 kadarını sana vereceğiz deniyor.
Özet geçmek gerekirse, oturduğunuz bina bakanlıkça bir kentsel dönüşüm kapsamına alınırsa seve seve bu yola giriyorsunuz. alternatifi paranızı (ne kadar olduğu ve dairenin parasını karşılayıp karşılamadığı belli değil henüz), alıp gidiyorsunuz. oturduğunuz bina sizin talebiniz veya belediyenin kendi insiyatifi ile çürük olduğu tespit edilirse, ilk etapta imkanımız yok diyerek para cebinizden çıkamazsa ilerde (muhtemelen) acısını çıkaracak şekilde devlet üç beş bir şeyler atacak size. kiracı iseniz durumunuz belediyenin ve bakanlığın keyfine kalmış durumda. organize olmakta fayda var. mahkeme yolu, kesilen ağacın kavgası kısa olur şeklinde. işlem devam edecek, haklı iseniz muhtemelen devlet size tazminat verecek.
Birde bu alanların tespiti var.. Kim tespit edecek bunları? bazı üniversitelerdeki yetkili birimler.. Siz eğer gidip bu birimlere evinizi tespit ettirirseniz, bir bedel ödüyorsunuz..
Yok beklerseniz, bakanlık bunu gelip tespit ettirirse, bedel ikiye üçe katlanıp sizden tahsil ediliyor faizi ile
Deprem afetine önlem olarak yapılması planlanan bu aktiviteler, aslında deprem için değil mahalleye gelen zenginin yasal yoldan daha da zengin olması için
Sulukule yıkıldı.. Romanlara 15.000 TL ile 50.000 TL arasında değişen rakamlar ödendi.. Peki romanların evlerinin yerlerine yapılan "villalar" kaça satılıyor?? 650.000 TL ile 950.000 TL arasında değişen rakamlara, hemde bitmemiş halleri..
Bilmem anlatabildim mi??
Eski filmlerde görürdük, zengin bir adam gelir fakir mahalledeki evleri tek tek ucuza satın alır yıkar, sonra da yerine kendine para kazandıracak projeler yapardı.. Bu zengin adama karşı mahallede bir kahraman çıkar hayır satmıyorum, yıkamazsın evimi derdi.. Filmin içine biraz da aşk katılır, oturup izlerdik..
Yalnız bu kez mahalleye zengin adam direkt gelmiyor, devlet geliyor önce.. Nasıl mı? Yasa ile...
Öncelikle bu yasa ile tüm yetki bakanlar kurulunda toplanmıştır. yani kısaca her kentsel dönüşüm kararı başbakanın emri ile olacaktır. kurul dediysem yani anlayın işte, lafın gelişi.
Belediyeler içinse mevzu şu şekilde, muhtemelen yönetmelikte belirtilecek şartları sağlayan alanlarla ilgili hazırlanacak bir dosya ile bakanlar kuruluna ilgili belediye teklif götürecek ve bakanlar kurulunun onaylaması halinde kendisi, kurul kararına göre kendi imkanları ile yada devlet bütçesi ile yada ihale/toki modeli ile kendisi kentsel dönüşüm yapabilecek.
Belediye durduk yere niye bakanlar kuruluna teklif götürür peki? çünkü bu sayede kendisi afet bölgesi ilan edilen alanla ilgili imar planını kendisi hazırlayabilir ve bakanlar kurulunun planı onaylaması ile yürürlüğe koyabilir.
Sürekli bahsedilen 3 te 2 şartı nedir? medeni kanuna göre taşınmaz üzerinde hisseli durumda olan (kat irtifakı, arsa hissesi vs) her taşınmaz mahkeme kararı haricinde, ilgililerin tamamının muvafakatı olmadan hisse ayrımı ve benzeri işlemler yapılamaz. bu yasaya göre ise apartmanda bulunan kişilerin 3 te 2 sinin kabul etmesi durumunda binanın yıkılması, yeniden yapılması veya başka bir yerde yer verilmesi mümkün. istemeyenler içinse durum şu şekilde olacak. yasaya göre bakanlık (içeriği belli olmamakla birlikte) raiç bedel tespit ettirecek ve bu bedelden az olmamak kaydı ile bu kişilerin hisselerini apartmandaki diğer kişilere satacak. apartmanda alan çıkmazsa bakanlık bu hisseleri hazine üzerine de yapabilecek. kısaca 3 te 2 sağlandığında istemem diyenin eline parayı verip yollayacaklar.
yürütmenin durdurulması hakkında; anayasa mahkemesi iptal etmezse eğer böyle bir hakkınız yok. gerçi bu yönden bakarsak yukarıda bahsettiğim gibi 3 te 2 şartı da direk anayasaya aykırı. neyse geri dönersek konuya mahkemeye gitme ve kazanma şansınız var ama bu arada bakanlık veya idare (belediye) bu arada evi yıkabiliyor, çünkü yürütmenin durdurulması yasa ile kaldırılıyor. ayrıca bakanlık ve idarelere 3194 sayılı yasanın 15 ve 16 maddelerinde kişinin rızası ile olması gereken ifraz, tevhit, yola terk, ihdas vs işlemlerini resen (izin almadan) yapma yetkisi veriyor. bu konuda çok fazla dolap dönecek gibi, zira bu işlemlerin tamamının kişinin talebine bağlanmasının bir sebebi vardı daha önce.
Binanız çürük çıktı ne olacak şimdi? yan bastınız şimdi öncelikle kafa karışıklığını gidermek açısından burada bir konuya daha değinmek istiyorum. oturduğunuz alan bakanlıkça kentsel dönüşüm alanı içine alındıysa binanın durumunun bir önemi yok. yeni hazırlanacak plana göre (muhtemelen) sağlam olsa bile plana uymak açısından yıkılacaktır. eviniz bakanlıkça ilan edilmiş kentsel dönüşüm alanı içerisinde değil ise ve bina çürük olması halinde ya belediye kendi kendine tespit etmesi sebebiyle yada binada bulunan bir kişinin talebi ile yapılan tespit sonucu çürük olduğu belgelenmesi halinde belediye size 60 günden az olmamak kaydı ile boşalt diyecek. 60 günde boşaltıp binayı yıkmadıysanız ya süre verecek yada gelip kendisi yıkacak. bu yıkım parasını da arsa payı oranında hepinize ipotek olarak tapuya koyacak. ipotek demek bu para ödenmeden satış ve devir yapılamaz demektir.
Binayı afet bölgesi içinde olmamasına rağmen kendi imkanlarımızla yıktık şimdi ne olacak? oranları ve içeriği belli olmamakla birlikte yasaya göre bakanlık size bir kredi verecek. bu kredi ile bir mütahit ile anlaşıp yeniden binanızı yapmanız istenecek. afet bölgesi ilan edilmiş alan içerisinde ise bu para muhtemelen bu bölgenin dönüşümü için ayrılmış özel bir fondan karşılanacak. gene bu bedel ( ve belki üstü bir miktar) tapuda hisseniz oranında ipotek olarak yerini alacak. (burada ödeme yapamayanlar için faiz işleyecek mi ilerki yıllar da muamma).
ben yıkılacak binada kiracı veya dükkan sahibiyim ben ne olacam? bu konuda yasa çok muğlak, kira yardımı, geçici konut vs gibi insancıl şeyler yapabilir, edebilir, olabilir kıvamında geçilmiş. yani bakanlık veya belediye yapmak zorunda değil. yada şirin görünmek adına x kişiye kira yardımı yapıyoruz, mağdur etmiyoruz derken bir bakmışsın 300 tl kira yardımı yapıyorlar. bence bu konuda organize olan mahalle/sokak/dernek yırtabilir ama bireysel olarak belediyede derdini arayanın pek şansı olmayacak. bu arada yapılan bu kira yardımının bedeli gerekirse tapuya (evet bildiniz) ipotek olarak konabilir.
yasaya bakarken sürekli olarak rezerv yapı alanı diye bir şey geçiyor, kimse de demiyor ki ağa bu nedir? şimdi gençler bu son dönemlerde ibb tarafından ortaya çıkmış bir kavram. afet bölgesi ilan edilmesi düşünülen alan içerisinde zemin olarak çok kötü bir alan olsun, yani üzerine hiç bir şekilde yapı yapılmaması gereken (kayan, altından su geçen, fay hattı üzerinde olan vs) alanlar ile ağırılık olarak hazine ve kurumlara ait arsaların olduğu bir alan olsun. bu hazineye ait olan alan ve çevresini rezerv alan ilan ediyorsunuz ve bu bölgeye hayvan gibi bir imar veriyorsunuzYani 3 katlı imar olana yere 20 ile 30 kat arasında bir imar veriyorsunuz. hazineye ait olanlar zaten özel sektöre ihale usulü veriyor ve bu bahsettiğimiz havuzun parası çıkıyor. daha sonra bu imarı yüksek yerde olan ama vatandaşa ait olan yerlere yok öyle beleşe bina yapmak diyerek, bu zemin açısından kötü olan yerlerdeki x kadar kişiyle anlaşırsan bu imarın (x+1)/3 kadarını sana vereceğiz deniyor.
Özet geçmek gerekirse, oturduğunuz bina bakanlıkça bir kentsel dönüşüm kapsamına alınırsa seve seve bu yola giriyorsunuz. alternatifi paranızı (ne kadar olduğu ve dairenin parasını karşılayıp karşılamadığı belli değil henüz), alıp gidiyorsunuz. oturduğunuz bina sizin talebiniz veya belediyenin kendi insiyatifi ile çürük olduğu tespit edilirse, ilk etapta imkanımız yok diyerek para cebinizden çıkamazsa ilerde (muhtemelen) acısını çıkaracak şekilde devlet üç beş bir şeyler atacak size. kiracı iseniz durumunuz belediyenin ve bakanlığın keyfine kalmış durumda. organize olmakta fayda var. mahkeme yolu, kesilen ağacın kavgası kısa olur şeklinde. işlem devam edecek, haklı iseniz muhtemelen devlet size tazminat verecek.
Birde bu alanların tespiti var.. Kim tespit edecek bunları? bazı üniversitelerdeki yetkili birimler.. Siz eğer gidip bu birimlere evinizi tespit ettirirseniz, bir bedel ödüyorsunuz..
Yok beklerseniz, bakanlık bunu gelip tespit ettirirse, bedel ikiye üçe katlanıp sizden tahsil ediliyor faizi ile
Deprem afetine önlem olarak yapılması planlanan bu aktiviteler, aslında deprem için değil mahalleye gelen zenginin yasal yoldan daha da zengin olması için
Sulukule yıkıldı.. Romanlara 15.000 TL ile 50.000 TL arasında değişen rakamlar ödendi.. Peki romanların evlerinin yerlerine yapılan "villalar" kaça satılıyor?? 650.000 TL ile 950.000 TL arasında değişen rakamlara, hemde bitmemiş halleri..
Bilmem anlatabildim mi??