LP (Long Play)
Manyetik ve optik ortamlardan bahsetmeden önce, daha eski bir teknolojiden, plak teknolojisinden bahsetmek gerekir. Türkçede "plak" dediğimiz, yurtdışında "vinyl" denen malzemenin 33 ve 45'lik olarak iki türü vardır. 40-50 yıl önce 72'likler de vardı. 33'lük olsun, 45'lik olsun bu rakamlar dakikadaki dönme hızını belirtir ve RPM olarak isimlendirilir (round per minute yada revolution per minute). Normal albümler 33'lüktür. 45'liklere göre daha yavaş döner. 45'likler günümüzde halen üretilmektedir. Sadece yeni çıkmış bir parçanın diskoteklerde çalınması ve pikaplar (turntable) aracılığı ile ritm oturtulmak sureti ile miks edilip, kesintisiz bir müzik hedeflendiğinde, DJ'ler kulüplerde radyolarda çalsınlar diye, 33'lük boyutundaki malzemeye 45'lik hızda dönen kayıt yazılır. Başka bir deyişle, 33'lük boyundaki plaktaki parçalar, 33 yerine 45 devirle döndürüldüğünde daha iyi ses verdiğinden çoğunlukla 45 devir çalınacak şekildedir. Böylece diskolardaki ve radyolardaki DJ'ler, iki veya daha çok pikabı bir miksere bağlayarak, iki plaktaki ritmi birbirine parçaları biraz yavaşlatıp hızlandırarak tuttururlar ve bir parçadan diğerine geçerler. Buna da "mix" denir. CD playerlerin çoğunda CD'nin dönüş hızına müdahale yoktur. Bir CD-Player'i açıp, dönen CD'yi elinizle biraz yavaşlatırsanız, parçanın çalınması otomatik olarak duracaktır. CD-Playeri üreten firma, CD'nin dönüş hızındaki düşme belli bir limitin altına düşünce, çalma olayını sona erdirecek şekilde cihazı tasarlamıştır. CD'nin dönüş hızına müdahaleye izin veren CD playerler de üretilirler, belli markalar (DENON, GEMINI, NUMARK, VESTAX, TASCAM) tarafından imal edilirler. İlk çıktıklarında pahalıydılar, şimdi daha ucuza bulunabiliyorlar. Profesyonel amaçlıdırlar. Birden fazla CD player kullanarak iki parçayı, ritmi tutturarak mikslemek ancak sırf bu iş için özel yapılmış cihazlarda mümkündür. Ancak günümüzde DJ'ler aynı anda hem pikapları hem de CD playerleri miks işi için kullanmaktadırlar. Otomatik BPM opsiyonu sayesinde DJ'ler bir parçadan diğerine neredeyse otomatik olarak geçebilmektedirler. Ancak, daha iyi ses verdiğinden ve kullanması daha esnek olduğundan, ayrıca kullanması daha havalı olduğundan, DJ'ler sıklıkla plak kullanırlar. Ayrıca, kulüplerde çalınacak olan yeni parçalar önce hep plağa basılır. Hatta, kulüplerde çalınan uzun parçaların çoğu CD'ye basılmaz bile. Kulüplerde çok sık çalınan başarılı parçalar, daha sonra CD'lere basılır. Bu yüzden DJ'ler pikap kullanmayı sürdürürler. Kendi parçalarını başka plak şirketlerine plağa bastırmak daha pahalıya geldiğinden birçok DJ kendi firmasını kurar ve böylece kendi parçalarını plağa basıp, mikslerini kendi plaklarından kulüplerde çalar. Kendi parçalarını CD'ye basan DJ'ler bunları çoğunlukla arşiv amaçlı kullanır. Günümüzde CD'ye rağbet daha fazla olduğundan artık sadece DJ'ler ve radyolar için az miktarda üretilmektedir. Günümüzde DJ'lerin bazıları ham wave ya da sıkıştırılmış formattaki mp3'leri kullanarak partilerde parçaları mikslerler. Bu iş için üretilmiş özel bilgisayar programını kullanan DJ'ler otomatik BPM algılaması olan program yardımıyla parçalarını çoğu zaman öndinlemesiz, monitörden görerek mikslerler. Plağa kayıt olayı ancak temiz, "clean room" denen özel yerlerde, fabrikalarda yapılır. Önce özel alaşımlı bir metal plağa, özel bir iğne ile audio kayıt mekanik olarak yapılır. Bu kayıt esnasında genelllikle kaynak olarak makaralı bant kullanılır. Günümüzde DAT'tan ya da CD'den plağa kayıt yapılmakta ise de, mastering olayları için son aşamada yine makaralı aletler kullanılmaktadır. Her ne şekilde olursa olsun, elde edilen master plak erkektir. Bunun dişisi yapılır ve daha sonra bu dişiden presleme yöntemi ile seri üretime geçirilir. Plakların basımı sırasında hammadde olarak vinyl kullanılır. Fabrikada plağın her iki yüzü de aynı anda bir kerede basılır. Daha sonra etiket yapıştırılır.
MC (Music Cassette)
Plak çağından sonra MC (kaset) çağı başlamıştır. Küçük olması, cebe sığması, defalarca kayıt edilebilmesi gibi özellikleri ile plağın pabucunu dama atmıştır. 2 değişik şekilde sınıflandırılırlar.
1. Kayıt zamanı
2. Kayıt ortamı türü
1. Kayıt zamanı: Promosyon olarak 10 ve 20 dakikalık, piyasada satışa sunulmuş olarak 46, 55, 60, 75, 90, 100, 110 ve 120 dakikalık olarak üretilirler. 46'lık kasetin bir yüzü 23, diğer yüzü 23 dakika olmak üzere toplam 46 dakika olarak tasarlanmıştır. 46'lığın seçilmesinin sebebi, eskiden plaklarda yer alan albümlerin bir yüzünün yaklaşık 17-20 dakikayı aşmaması yüzündendir. Böylece plağın bir yüzü 46'lık bir kasetin bir yüzüne, plağın B yüzü de kasetin diğer yüzüne, yani B yüzüne kayıt edilebilirdi. Ama, 90'lık bir kasetin sadece bir yüzüne bir plak albümünün her iki yüzü de kayıt edilebilirdi. Böylece 90'lık bir kasete 2 albüm sığardı. Günümüzde albümler artık CD'lerde çıktığından artık bir albümün süresi 70 bazen 80 dakika olabilmektedir. Bilhassa bazı karışık CD albümleri 80 dakika civarındadır.
100'lük ve 120'lik kasetler de üretilir. Bunların şeritleri çok ince olduğundan çok kaliteli çalıcılarda çalınmalı veya kayıt edilmelidirler. Herhangi bir çalıcıda/kayıt aletinde sarabilme ihtimalleri oldukça fazladır.
Türkçede yanlış olarak "teyp" dediğimiz çalıcılar, saniyede 4.76 cm. hızında kaset şeridini okurlar. Buradan bir kaset imali için gereken şerit uzunluğu hesaplanabilir. Teyp İngilizce "tape" yazılır ve makaralı cihazların makaralarına sarılan şeritlere verilen isimdir. "Cassette tape" dediğimiz zaman da, bildiğimiz teyp kasetini kastetmiş oluyoruz. Ama biz, yanlış olarak "kaset çalıcısı, kasetçalar" ya da "teyp çalıcısı, teypçalar" yerine bu kasetleri çalan cihaza teyp diyoruz.
2. Kayıt ortamı türü: 4 değişik formatta üretilirler. Normal, Chrome, Ferrocrom ve Metal.
Normal tip kasetler "TAPE I" (120µs EQ, Low Bias) sınıfına girer. Genel amaçlı, röportaj kasetleri vs. bu tiptendir. Kayıt kalitesi düşüktür fakat defalarca çalmaya müsaittirler. Yani, uzun ömürlüdürler. Kromlu ve ferrokromlu olarak üretilen kasetler "TAPE II" (CrO2, 70µs EQ, High Bias) sınıfına girer ve hem amatör hem de profesyonel amaçlı kayıt için kullanılırlar. TAPE I tipine göre daha az ömürlüdürler fakat, kayıt kalitesi TAPE I'e göre daha yüksektir. Normal kasetlere göre daha pahalıdırlar. Daha hassas kayıt yapmaya izin verir. Şeridin üzerindeki manyetik partikül sayısı daha yoğundur. Bu yüzden defalarca kayıt etmek, defalarca üst üste dinlemeye karşı toleransları azdır (dayanıklılığı partikül sayısı veya partikül ebadı değil kullanılan ince plastik şerit sağlar). Kayıt kalitesi yüksek olduğundan defalarca çalmak yerine arşivlemek için kullanılmalıdırlar. Kasetlerin üzerinde hangi tür olduğu ile ilgili bazen bilgi bulmak zor olabilir. Bunun için kasetin sırtına bakabilirsiniz. Soldaki resimde normal, krom ve metal kasetin sırtındaki delikler gösterilmiştir. Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz. Metal kasetler (TYPE IV, 70µs EQ, High Bias) ise tamamen profesyonel amaçlı üretilen daha pahalı kasetlerdir. Bunlara kayıt ancak "metal" seçeneği olan kayıt cihazlarında mümkündür. Bu kasetlerde normal ve krom kasetlerden farklı olarak üst kısmında iki delik daha bulunur. Profesyonel kayıt aletlerine konan bu tip kasetler, cihazın içindeki bir tırnak yardımıyla otomatik olarak algılanır ve dijital ekranında "chrome" veya "metal" şeklinde kasetin tipini belirten bir bilgi gelir. Metal kasetlere kayıt ederken VU metredeki "0" (sıfır) desibel barajı geçilebilir. Normal ve krom kasetlere kayıt ederken, maksimum performansı almak için buna çok dikkat etmek gerekir. VU metredeki sıfır'ın üzerine çıkıp + (artı) değerlere çıkıldıkça kayıt kalitesi bozulur, kasetin ömrü azalır ve defalarca kayıt edilebilme performansı düşer. Yine bazı durumlarda, profesyonel amaçlar için deck recorder'deki "0" VU seviyesinin üzerine çıkılması gerekebilir. Normal ve krom kasetlerde bu olay kaydın ve sesin bozulmasına, distorsiyonuna ve deformasyonuna yol açacağından metal kasetler tercih edilir. VU seviyesi sıfırın üzerindeki +1, +3 hatta +5 ve üzeri değerlerine kadar çıkabilir ve bu kayıtta bir kalite kaybına yol açmaz. Metal kasetlere kayıt yaparken öngörülen BIAS ayarı diğer kasetlere yapılandan farklı yapılır. Metal kasetlerin bir dezavantajı vardır. O da, çalıcı aletin (yani yanlış olarak teybin) okuma kafasının manyetize olmasını çabuklaştırır. Metal kasetler, normal ve krom kasetlere nazaran teybin kafasını daha kısa sürede manyetize ederler ve bu olay sonucunda "distorsiyon" denen dinleme ve kayıt hataları ve parazitleri meydana gelmeye başlar. Bunu gidermek için "demagnetiser" denen demanyetize kitleri kullanılarak çalıcı kafanın manyetiklenmesi ya da mıknatıslaşması elimine edilerek daha nötr hale sokularak yüksek kayıt ve dinleme performansına ulaşılır. Profesyonel amaçlı ses laboratuvarlarında büyük kayıt cihazlarının kayıt kafaları düzenli olarak bu tip demanyetize kitleri ile demanyetize edilir. Hemen soldaki fotoğrafta metal tip bir kaseti görmektesiniz. A yüzünde kasetin markası olduğu için (reklam yapmamak için) kaset şu an B yüzünün başında. Kasetin kendisi de bazı durumlarda fotoğraftaki gibi özel bir metal alaşımından yapılır. Yani tüm METAL kasetlerin dışı buradaki gibi metal kaplama olmayabilir. Hatta bazen metal kaset dendiğinde dışı bu tür metal kaplamalı kaset olarak algılanır. Oysa METAL tür bir kasetin dış kaplamasının ille de metal olması şart değildir ve piyasada pekçok plastik ambalajlı ve kaplamalı ama içi METAL tür kaset vardır. Ayrıca, dış etkilerden en az etkilenecek özel bir alaşımdır bu. Dış kabı manyetize olmaz. Fakat bu maliyeti artırdığı için metal tip kasetler çoğu zaman krom ve normal kasetler gibi sert plastikten de yapılır.
Kaset hakkında söylemek istediğim son bir şey daha var. Normal, krom veya metal olsun, hangi tip kaset almışsanız, kaseti soktuğunuz cihazınız eğer kaseti otomatik olarak "TAPE I" veya "TAPE II" şeklinde seçebiliyorsa sorun yok demektir. Kayıt etme esnasında bir sorun çıkmayacaktır. Normal kaseti "Normal" olarak, krom kaseti "Chrome" olarak ve metal kaseti de "Metal" olarak kayıt etmelisiniz. Örneğin, krom kaseti normal olarak kayıt ederseniz performans düşecektir. Krom kaseti normal olarak kayıt ederseniz, tiz seslerde bir artış olacak, fakat bu kaliteye olumsuz bir etki olacaktır. Ancak, kayıt bittikten sonra istediğiniz kaseti istediğiniz şekilde dinleyebilirsiniz. Krom veya metal kaseti normal olarak dinlerseniz tiz seslerde bir artış duyacaksınız. Tabii ki en doğrusu, kasetin tipi ne ise onu seçmek. Otomatik dedektörlü dijital deckler de bu sorun bertaraf edilmiştir. Kısaca, kasetin tipinin seçimi ancak kayıt esnasında çok iyi performans almak istendiğinde önemlidir. Eğer tiz seslerde artış hoşunuza gidiyorsa krom kasede krom seçeneği ile kaydedip normal seçeneğe getirerek dinleyebilirsiniz. Walkman'larda bu iyi iş görür. Otomatik kaset türünü seçen Walkman'leri bu iş için kandırmak gerekir. Krom kaseti normal olarak algılattırmak için kayıt tırnağının yanındaki boşluk bir seloteyp ile kapatılır. Özetle, Normal kaseti Normal, Krom kaseti Krom, Metal kaseti Metal seçeneğiyle kayıt edin. Kayıttan sonra istediğiniz ayarla dinleyin.
Manyetik ve optik ortamlardan bahsetmeden önce, daha eski bir teknolojiden, plak teknolojisinden bahsetmek gerekir. Türkçede "plak" dediğimiz, yurtdışında "vinyl" denen malzemenin 33 ve 45'lik olarak iki türü vardır. 40-50 yıl önce 72'likler de vardı. 33'lük olsun, 45'lik olsun bu rakamlar dakikadaki dönme hızını belirtir ve RPM olarak isimlendirilir (round per minute yada revolution per minute). Normal albümler 33'lüktür. 45'liklere göre daha yavaş döner. 45'likler günümüzde halen üretilmektedir. Sadece yeni çıkmış bir parçanın diskoteklerde çalınması ve pikaplar (turntable) aracılığı ile ritm oturtulmak sureti ile miks edilip, kesintisiz bir müzik hedeflendiğinde, DJ'ler kulüplerde radyolarda çalsınlar diye, 33'lük boyutundaki malzemeye 45'lik hızda dönen kayıt yazılır. Başka bir deyişle, 33'lük boyundaki plaktaki parçalar, 33 yerine 45 devirle döndürüldüğünde daha iyi ses verdiğinden çoğunlukla 45 devir çalınacak şekildedir. Böylece diskolardaki ve radyolardaki DJ'ler, iki veya daha çok pikabı bir miksere bağlayarak, iki plaktaki ritmi birbirine parçaları biraz yavaşlatıp hızlandırarak tuttururlar ve bir parçadan diğerine geçerler. Buna da "mix" denir. CD playerlerin çoğunda CD'nin dönüş hızına müdahale yoktur. Bir CD-Player'i açıp, dönen CD'yi elinizle biraz yavaşlatırsanız, parçanın çalınması otomatik olarak duracaktır. CD-Playeri üreten firma, CD'nin dönüş hızındaki düşme belli bir limitin altına düşünce, çalma olayını sona erdirecek şekilde cihazı tasarlamıştır. CD'nin dönüş hızına müdahaleye izin veren CD playerler de üretilirler, belli markalar (DENON, GEMINI, NUMARK, VESTAX, TASCAM) tarafından imal edilirler. İlk çıktıklarında pahalıydılar, şimdi daha ucuza bulunabiliyorlar. Profesyonel amaçlıdırlar. Birden fazla CD player kullanarak iki parçayı, ritmi tutturarak mikslemek ancak sırf bu iş için özel yapılmış cihazlarda mümkündür. Ancak günümüzde DJ'ler aynı anda hem pikapları hem de CD playerleri miks işi için kullanmaktadırlar. Otomatik BPM opsiyonu sayesinde DJ'ler bir parçadan diğerine neredeyse otomatik olarak geçebilmektedirler. Ancak, daha iyi ses verdiğinden ve kullanması daha esnek olduğundan, ayrıca kullanması daha havalı olduğundan, DJ'ler sıklıkla plak kullanırlar. Ayrıca, kulüplerde çalınacak olan yeni parçalar önce hep plağa basılır. Hatta, kulüplerde çalınan uzun parçaların çoğu CD'ye basılmaz bile. Kulüplerde çok sık çalınan başarılı parçalar, daha sonra CD'lere basılır. Bu yüzden DJ'ler pikap kullanmayı sürdürürler. Kendi parçalarını başka plak şirketlerine plağa bastırmak daha pahalıya geldiğinden birçok DJ kendi firmasını kurar ve böylece kendi parçalarını plağa basıp, mikslerini kendi plaklarından kulüplerde çalar. Kendi parçalarını CD'ye basan DJ'ler bunları çoğunlukla arşiv amaçlı kullanır. Günümüzde CD'ye rağbet daha fazla olduğundan artık sadece DJ'ler ve radyolar için az miktarda üretilmektedir. Günümüzde DJ'lerin bazıları ham wave ya da sıkıştırılmış formattaki mp3'leri kullanarak partilerde parçaları mikslerler. Bu iş için üretilmiş özel bilgisayar programını kullanan DJ'ler otomatik BPM algılaması olan program yardımıyla parçalarını çoğu zaman öndinlemesiz, monitörden görerek mikslerler. Plağa kayıt olayı ancak temiz, "clean room" denen özel yerlerde, fabrikalarda yapılır. Önce özel alaşımlı bir metal plağa, özel bir iğne ile audio kayıt mekanik olarak yapılır. Bu kayıt esnasında genelllikle kaynak olarak makaralı bant kullanılır. Günümüzde DAT'tan ya da CD'den plağa kayıt yapılmakta ise de, mastering olayları için son aşamada yine makaralı aletler kullanılmaktadır. Her ne şekilde olursa olsun, elde edilen master plak erkektir. Bunun dişisi yapılır ve daha sonra bu dişiden presleme yöntemi ile seri üretime geçirilir. Plakların basımı sırasında hammadde olarak vinyl kullanılır. Fabrikada plağın her iki yüzü de aynı anda bir kerede basılır. Daha sonra etiket yapıştırılır.
MC (Music Cassette)
Plak çağından sonra MC (kaset) çağı başlamıştır. Küçük olması, cebe sığması, defalarca kayıt edilebilmesi gibi özellikleri ile plağın pabucunu dama atmıştır. 2 değişik şekilde sınıflandırılırlar.
1. Kayıt zamanı
2. Kayıt ortamı türü
1. Kayıt zamanı: Promosyon olarak 10 ve 20 dakikalık, piyasada satışa sunulmuş olarak 46, 55, 60, 75, 90, 100, 110 ve 120 dakikalık olarak üretilirler. 46'lık kasetin bir yüzü 23, diğer yüzü 23 dakika olmak üzere toplam 46 dakika olarak tasarlanmıştır. 46'lığın seçilmesinin sebebi, eskiden plaklarda yer alan albümlerin bir yüzünün yaklaşık 17-20 dakikayı aşmaması yüzündendir. Böylece plağın bir yüzü 46'lık bir kasetin bir yüzüne, plağın B yüzü de kasetin diğer yüzüne, yani B yüzüne kayıt edilebilirdi. Ama, 90'lık bir kasetin sadece bir yüzüne bir plak albümünün her iki yüzü de kayıt edilebilirdi. Böylece 90'lık bir kasete 2 albüm sığardı. Günümüzde albümler artık CD'lerde çıktığından artık bir albümün süresi 70 bazen 80 dakika olabilmektedir. Bilhassa bazı karışık CD albümleri 80 dakika civarındadır.
100'lük ve 120'lik kasetler de üretilir. Bunların şeritleri çok ince olduğundan çok kaliteli çalıcılarda çalınmalı veya kayıt edilmelidirler. Herhangi bir çalıcıda/kayıt aletinde sarabilme ihtimalleri oldukça fazladır.
Türkçede yanlış olarak "teyp" dediğimiz çalıcılar, saniyede 4.76 cm. hızında kaset şeridini okurlar. Buradan bir kaset imali için gereken şerit uzunluğu hesaplanabilir. Teyp İngilizce "tape" yazılır ve makaralı cihazların makaralarına sarılan şeritlere verilen isimdir. "Cassette tape" dediğimiz zaman da, bildiğimiz teyp kasetini kastetmiş oluyoruz. Ama biz, yanlış olarak "kaset çalıcısı, kasetçalar" ya da "teyp çalıcısı, teypçalar" yerine bu kasetleri çalan cihaza teyp diyoruz.
2. Kayıt ortamı türü: 4 değişik formatta üretilirler. Normal, Chrome, Ferrocrom ve Metal.
Normal tip kasetler "TAPE I" (120µs EQ, Low Bias) sınıfına girer. Genel amaçlı, röportaj kasetleri vs. bu tiptendir. Kayıt kalitesi düşüktür fakat defalarca çalmaya müsaittirler. Yani, uzun ömürlüdürler. Kromlu ve ferrokromlu olarak üretilen kasetler "TAPE II" (CrO2, 70µs EQ, High Bias) sınıfına girer ve hem amatör hem de profesyonel amaçlı kayıt için kullanılırlar. TAPE I tipine göre daha az ömürlüdürler fakat, kayıt kalitesi TAPE I'e göre daha yüksektir. Normal kasetlere göre daha pahalıdırlar. Daha hassas kayıt yapmaya izin verir. Şeridin üzerindeki manyetik partikül sayısı daha yoğundur. Bu yüzden defalarca kayıt etmek, defalarca üst üste dinlemeye karşı toleransları azdır (dayanıklılığı partikül sayısı veya partikül ebadı değil kullanılan ince plastik şerit sağlar). Kayıt kalitesi yüksek olduğundan defalarca çalmak yerine arşivlemek için kullanılmalıdırlar. Kasetlerin üzerinde hangi tür olduğu ile ilgili bazen bilgi bulmak zor olabilir. Bunun için kasetin sırtına bakabilirsiniz. Soldaki resimde normal, krom ve metal kasetin sırtındaki delikler gösterilmiştir. Resme tıklayarak daha büyük görebilirsiniz. Metal kasetler (TYPE IV, 70µs EQ, High Bias) ise tamamen profesyonel amaçlı üretilen daha pahalı kasetlerdir. Bunlara kayıt ancak "metal" seçeneği olan kayıt cihazlarında mümkündür. Bu kasetlerde normal ve krom kasetlerden farklı olarak üst kısmında iki delik daha bulunur. Profesyonel kayıt aletlerine konan bu tip kasetler, cihazın içindeki bir tırnak yardımıyla otomatik olarak algılanır ve dijital ekranında "chrome" veya "metal" şeklinde kasetin tipini belirten bir bilgi gelir. Metal kasetlere kayıt ederken VU metredeki "0" (sıfır) desibel barajı geçilebilir. Normal ve krom kasetlere kayıt ederken, maksimum performansı almak için buna çok dikkat etmek gerekir. VU metredeki sıfır'ın üzerine çıkıp + (artı) değerlere çıkıldıkça kayıt kalitesi bozulur, kasetin ömrü azalır ve defalarca kayıt edilebilme performansı düşer. Yine bazı durumlarda, profesyonel amaçlar için deck recorder'deki "0" VU seviyesinin üzerine çıkılması gerekebilir. Normal ve krom kasetlerde bu olay kaydın ve sesin bozulmasına, distorsiyonuna ve deformasyonuna yol açacağından metal kasetler tercih edilir. VU seviyesi sıfırın üzerindeki +1, +3 hatta +5 ve üzeri değerlerine kadar çıkabilir ve bu kayıtta bir kalite kaybına yol açmaz. Metal kasetlere kayıt yaparken öngörülen BIAS ayarı diğer kasetlere yapılandan farklı yapılır. Metal kasetlerin bir dezavantajı vardır. O da, çalıcı aletin (yani yanlış olarak teybin) okuma kafasının manyetize olmasını çabuklaştırır. Metal kasetler, normal ve krom kasetlere nazaran teybin kafasını daha kısa sürede manyetize ederler ve bu olay sonucunda "distorsiyon" denen dinleme ve kayıt hataları ve parazitleri meydana gelmeye başlar. Bunu gidermek için "demagnetiser" denen demanyetize kitleri kullanılarak çalıcı kafanın manyetiklenmesi ya da mıknatıslaşması elimine edilerek daha nötr hale sokularak yüksek kayıt ve dinleme performansına ulaşılır. Profesyonel amaçlı ses laboratuvarlarında büyük kayıt cihazlarının kayıt kafaları düzenli olarak bu tip demanyetize kitleri ile demanyetize edilir. Hemen soldaki fotoğrafta metal tip bir kaseti görmektesiniz. A yüzünde kasetin markası olduğu için (reklam yapmamak için) kaset şu an B yüzünün başında. Kasetin kendisi de bazı durumlarda fotoğraftaki gibi özel bir metal alaşımından yapılır. Yani tüm METAL kasetlerin dışı buradaki gibi metal kaplama olmayabilir. Hatta bazen metal kaset dendiğinde dışı bu tür metal kaplamalı kaset olarak algılanır. Oysa METAL tür bir kasetin dış kaplamasının ille de metal olması şart değildir ve piyasada pekçok plastik ambalajlı ve kaplamalı ama içi METAL tür kaset vardır. Ayrıca, dış etkilerden en az etkilenecek özel bir alaşımdır bu. Dış kabı manyetize olmaz. Fakat bu maliyeti artırdığı için metal tip kasetler çoğu zaman krom ve normal kasetler gibi sert plastikten de yapılır.
Kaset hakkında söylemek istediğim son bir şey daha var. Normal, krom veya metal olsun, hangi tip kaset almışsanız, kaseti soktuğunuz cihazınız eğer kaseti otomatik olarak "TAPE I" veya "TAPE II" şeklinde seçebiliyorsa sorun yok demektir. Kayıt etme esnasında bir sorun çıkmayacaktır. Normal kaseti "Normal" olarak, krom kaseti "Chrome" olarak ve metal kaseti de "Metal" olarak kayıt etmelisiniz. Örneğin, krom kaseti normal olarak kayıt ederseniz performans düşecektir. Krom kaseti normal olarak kayıt ederseniz, tiz seslerde bir artış olacak, fakat bu kaliteye olumsuz bir etki olacaktır. Ancak, kayıt bittikten sonra istediğiniz kaseti istediğiniz şekilde dinleyebilirsiniz. Krom veya metal kaseti normal olarak dinlerseniz tiz seslerde bir artış duyacaksınız. Tabii ki en doğrusu, kasetin tipi ne ise onu seçmek. Otomatik dedektörlü dijital deckler de bu sorun bertaraf edilmiştir. Kısaca, kasetin tipinin seçimi ancak kayıt esnasında çok iyi performans almak istendiğinde önemlidir. Eğer tiz seslerde artış hoşunuza gidiyorsa krom kasede krom seçeneği ile kaydedip normal seçeneğe getirerek dinleyebilirsiniz. Walkman'larda bu iyi iş görür. Otomatik kaset türünü seçen Walkman'leri bu iş için kandırmak gerekir. Krom kaseti normal olarak algılattırmak için kayıt tırnağının yanındaki boşluk bir seloteyp ile kapatılır. Özetle, Normal kaseti Normal, Krom kaseti Krom, Metal kaseti Metal seçeneğiyle kayıt edin. Kayıttan sonra istediğiniz ayarla dinleyin.
