• '' 20 '' Konu Açan yada mesaj yazmış olan Rütbe '' Özel üye '' olucaktır.. Vip üye de 200 konu yada Cevap vermiş olan Rütbe kazanacaktır saygılar

Türkiye'nin dünya çapındaki ''en''lerini yazalımmı??

  • Konbuyu başlatan Çetin
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar : 10
  • Görülen : 3K

Çetin

Administrator
Yönetici
Administrator
Moderator
Vip Üye
5 Yıl ve Daha Eski Üyemiz
Özel Üye
Katılım
20 Şub 2006
Mesajlar
1,124
Tepkime puanı
44
Puanları
48
Konum
Kocaeli
Enst.
Korg pa800
-Bu konu altında türkiyede kullandığımız ürünleri,aldığımız hizmetleri (en) pahalı, veya ucuz tarzında yazalımmı nedersiniz?
-Böylece hem bilgi sahibi olalım hemde kendimizi şaşırtalım ;)
-Ben başlıyorum basit ve herekezin bildiklerinden...


-Dünyadaki en pahalı
-Benzini
-Lpg'yi kullanıyoruz yüksek vergisinden dolayı.
-İnternetini kullanıyoruz


En ucuz pa800 mü bizde acaba :)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
TATA'nın 2 bin 500 dolara satacağını duyuruğu NANO, kullanılan malzeme ve teknik özelliklerden dolayı çok ucuza imal ediliyor. Peki bu otomobil Türkiye'de kaça satılır
Hintli otomobil devi Tata'nın 2 bin 500 dolara satılacağını açıkladığı otomobili 'Nano'nun tanıtımını yaptı. Aracın Türkiye'de fiyatının tahminen 13 bin YTL'ye ulaşacağı belirtildi. Tata'nın Türkiye dağıtımcısı İsotlar Grup'tan edinilen bilgiye göre Türkiye'de halihazırda 18 bin YTL'ye araçlar olduğunu ve halk arabası adıyla çıkacak ucuz otodan ithal edilmesinin şimdilik planlanmadığı kaydedildi.

Neden ucuz?
* Küçük bir araba boyutlarında.
* Bir adet cam sileceği var.
* Gösterge olarak yalnızca kilometre saati ve benzin sayacı bulunuyor.
* Radyo, klima, ABS, airbag, elektrikli direksiyon ve otomatik camlar yok.
* 35 beygir gücünde motoru var.
* Jantlar azami saatte 70 kilometre hıza kadar dayanıklı.
* Tekerleklere güç aktarımı dişlilerle değil kayışla yapılıyor.
* Ön kaputun altında motorun haricinde cam suyu haznesi ve akü bulunuyor.
* Vitesi, diferansiyeli ve bagajı da yok.
 
Güzel bir konuya ışık tutmuşsun çetin teşekkürler

Dünayın En sindirilmeye çalışan milleti bizleriz


Bir buluş olsa bulanlar ortadan kaldırılır

İşçiler sesini çıkarmaya kalksa sesleri kesilir

Bir yerden Maden çıksa kullandırılmaz

Hükümet açık verse vergilerle bizlere yüklenir
( Tüm sigaralara zam yapıldı marlboro zamı 12 saat geri çekti sonra tekrar zammı yaptı kimse önceki tüm sigaraya gelen zammı hatırlamadı )



Devamınıda arkadaşlar söylesin
 
Dünyanın şuanki en uzun adamı bir Türk

İki Metre 47 Santimetre Boyuyla Guinness Rekorlar Kitabı 2010'da dünyanın en uzun boylu kişisi Mardinli bir genç. Sultan Kösen, aynı zamandan dünyanın en uzun elli ve en büyük ayaklı kişisi olarak rekorlar kitabında yerini aldı.

6170Dunyanin-En-Uzun-Adami-sultan-kosen.jpg
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
SADECE HATIRLATALIM DEDIK
HER TÜRK ASKER DOGAR !!!
2005 yilinda Almanyada ( para-kros ) dünya Özel Kuvetlerin yarismasi yapilmisti, Bu yarismada her ülkeden özel timler katildi. Ve sonucda Bizim Bordo Bereliler Dünya birincisi olup Kupalarini almislardi.

Simdi biz birinci olduk ama bu malesef sir gibi saklanmakta olan
Görüntüleri Yine biz yayinliyoruz.





Almanya’da İcra Edilen Para-Kros 2005 Yarışmaları

8-9 Temmuz 2005 tarihlerinde arasında Prullendorf/Almanya’da konuşlu bulunan Uluslararası Özel Eğitim Merkezi (UÖEM) tarafından Para-Kros 2005 Yarışması düzenlenmiştir.

17 branşta düzenlenen yarışmaya,

* 2 Türk Özel Kuvvet Takımı,

* 1 Avusturya Özel Harekat Takımı,

* 1 Belçika Özel Kuvvet Takımı,

* 1 Hollanda Özel Kuvvet Takımı,

* 1 Yunanistan Özel Kuvvet Takımı,

* 1 Fransız Özel Kuvvet Takımı,

* 17 Alman Özel Harekat Takımı, olmak üzere 7 ülkeden toplam 24 Takım iştirak etmiştir.

Türk Özel Kuvvet Takımlarının üstün gayret ve azimleri sayesinde 1 Özel Kuvvet Takımı birinci, diğer Özel Kuvvet Takımı ise dördüncü olarak yarışmayı tamamlamıştır. Para-Kros 2005 Yarışması'nda icra edilen faaliyetler, katılan takımlar ve dereceleri aşağıda sunulmuştur.



Para-Kros 2005 Yarışması'nda İcra Edilen Faaliyetler
15 Km. Travers,

200 M. Eğitim Elbiseli ve 20 Kg. ağırlıkla yüzme,

Askeri paraşüt ile 2 adet hedef atlayışı,

MP-5 SG Mak.Tab. ile gündüz meskun mahal atışı,

MP-5 SG Mak.Tab. ile gece meskun mahal atışı,

AG-36 Bombaatar ile tüfek bombası atışı,

El bombası atışı,

Tanıma teşhis,

Taktik durum muhakemesi,

Meskun Mahallerde engel geçişi,

Muhabere şartlarında süratli silah sökme takma (AK-941),

Alman pentatlon parkurundan geçiş,

Muhabere şartlarında süratle zincir takarak araç kurtarma,

Yük taşıma (180 Kg.)

2 Tonluk araç kurtarma,

Sırt çantalı ve tam teçhizatlı koşu,

5400 M. Teçhizatlı kır koşusu.
 
-Çok teşekkürler ustadım,yaptığınız paylaşım gerçekten gurur verici,fakat bu olayın türkiye medyasında detaylı yer alammış olması gerçekten düşündürücü,bir okadarda üzücüdür.Bu olaydan kendi şahsıma şu anda haberim oldu ,teşekkürler.
-Buyrun devam ediniz...
 
Dünyanın en pahalı iletişim hizmetlerini kullanıyoruz. Türk telekom' a bayıldığımız gibi vergilerle de iki kat ücret ödüyoruz. 'Her hizmet için ayrı ...' kanun maddesi olmasına rağmen, interneti kullanabilmek için hiç kullanmadığımız ev telefonumuzu kapattıramıyoruz ve her ay boşu boşuna en az 10 TL para ödüyoruz.
Ülkemizde her tür maden ve değerli madde var ama ne çıkarabiliyoruz, nede kullanabiliyoruz. Resmen, göstere göstere ülkeyi satan bir yönetimimiz var.
Dünyada en çok hainin olduğu ülkeyiz.
Demokrasi adına demokrasinin, hukuk adına hukuk'un en çok çiğnendiği ülke. Daha yazacak çok şey var ama...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Dünyanın en pahalı şekeri

Nişasta bazlı tatlandırıcılara olan 600-650 bin tonluk talebe rağmen, kota uygulaması yüzünden toplam üretimin 350 bin tonu geçemediğini de vurgulayan Sayınataç, şunları dile getirdi: “Nişasta bazlı şeker üreticileri olarak bizler, kapasitelerimizin ancak yüzde 30'unu kullanabiliyoruz. Tüm bunların sonucunda dünyanın en pahalı şekeri, Türkiye'de satılıyor. Dünyada 550 dolar olan şekerin ton fiyatı, Türkiye'de 1200 dolara çıkıyor. Bu da, gıda üreticilerini İran ve Irak'tan getirilen ve Türkiye'de üretimi gerçekleştirilmeyen kamış bazlı şekerlere itiyor. Kaçak olarak gelen 100 bin ton şekere ödenen yıllık bedel de şu anda 100 milyon doları buluyor.”
 
-Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından hazırlanan raporda, AB ve OECD ülkeleri ile yapılan kıyaslamanın, en pahalı elektriğin Türk sanayi tarafından kullanıldığını ortaya koyduğu belirtildi.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Alıntıdır


Vatandaşa pahalı, Irak'a ucuz elektrik !



Irak'a yapılan elektrik ihracatı devlet hanesi zarar yazarken, kârlı çıkan tek şirket KARTET olacak.

Vatandaşına 12.4 YKr'den elektrik satan Türkiye, Karadeniz Holding'e ait KARTET kanalıyla Irak'a 8.8 YKr'den elektrik ihraç ediyor. Ülkedeki açık ise İran'dan 14.6 YKr'ye elektrik alınarak kapatılmaya çalışıyor

Üretimi kendi ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalan Türkiye'nin uyguladığı elektrik ihracat politikası, 'Bu nasıl ticaret' dedirtecek bir hal aldı. Irak'a Karadeniz Holding bünyesindeki Karadeniz Toptan Elektrik Ticareti A.Ş. (KARTET) aracılığıyla 8.8 YKr'den elektrik satan Türkiye, arz sorunuyla karşı karşıya kalınca İran'dan elektrik alma arayışına girdi. Anlaşma sağlanırsa İran'dan 14.6 kuruşa elektrik satın almak zorunda kalacağız.

Irak'a elektrik ihracatından tek kazançlı çıkanın ise, özel bir yasa maddesiyle, TETAŞ yerine daha ucuz fiyata EÜAŞ'den elektrik alma imkânı elde eden KARTET olduğu belirlendi. TETAŞ elektrik dağıtım şirketi TEDAŞ'a elektriği 9.8 kuruştan satarken, KARTET, Irak'a ihraç edeceği elektriği EÜAŞ'den 6.8 kuruşa satın alıyor.

Türkiye, son yıllarda giderek artan bir şekilde elektrik arzında sıkıntı yaşarken Irak'a elektrik ihraç ediyor. Elektrik ihracatı, Karadeniz Holding bünyesinde 2002 yılında kurulan KARTET tarafından gerçekleştiriliyor.



KARTET'e indirim

KARTET ilk başta sadece fuel oil ile çalışan kendi mobil santralında ürettiği elektriği satma niyetiyle yola çıktığı Irak'a ihracatta daha sonra talep artışıyla karşılaşınca devletten de elektrik satın alma yoluna gitti. Toptan elektrik satışı yapan devlet şirketi TETAŞ'ın fiyatını yüksek bulan KARTET, elektriği doğrudan üreticiden, yani yine devlete ait Elektrik Üretim A.Ş.'den (EÜAŞ) alma arayışına girdi. Ancak bu konuda yasal engel vardı.

Bununla birlikte hükümet 2005 yılında petrol piyasasıyla ilgili kanuna madde koyarak elektrik ihraç eden firmaların doğrudan EÜAŞ'den elektrik almasına olanak sağladı. Böylece Türkiye'nin o an fiilen tek elektrik ihracatçısı KARTET, EÜAŞ'dan 1 kilovat/saat elektriği 5.1 cent'e (6.8 YKr) alma olanağına kavuştu. Şirket, yıllık 1.8 milyar kilovat/saate ulaşan elektriği ise Irak'a kilovatı 6.6 cent'e (8.8 YKr) satıyor.



Vatandaşın günahı ne?

Oysa toptan elektrik satışı yapan TETAŞ, elektriği Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye (TEDAŞ) 9.8 Yeni Kuruş'tan veriyor. Bir başka ifadeyle, devlete ait TEDAŞ elektriği devlete ait şirketten, KARTET'ten yüzde 11 oranında daha pahalı fiyata satın alabiliyor.

Üzerine işletme giderlerini ve kârını ekleyen TEDAŞ bu elektriği sanayiciye 11-12 kuruştan, konutlara da 12.4 kuruştan satıyor.

Şimdi Türkiye daha vahim bir tabloyla karşı karşıya görünüyor. Üretim ve tüketim dengesinin bıçak sırtında olması nedeniyle yaz aylarında elektrikte arz sıkıntısı yaşanmasından korkan Enerji Bakanlığı bir süreden beri arayışlara girdi. Bakanlık bir yandan özel elektrik üreticilerinin atıl kapasitelerini değerlendirmek için otoprodüktörlerle fiyat pazarlığı yaparken, diğer yandan da komşu ülkelerden elektrik satın alma olanaklarını araştırıyor.





İran'la pazarlık yapılıyor

Bu çerçevede TETAŞ yetkilileri iki ay önce İran'a giderek temaslarda bulundu fakat bu temaslarda somut bir sonuç elde edemeden döndüler. Ancak, İran Enerji Bakanı Perviz Fettah'ın iki hafta önce Türkiye'yi ziyareti sırasında bu konuda ilginç bir gelişme oldu. Devlet kurumunun doğrudan satın alamadığı elektriğin bir özel şirket vasıtasıyla İran'dan satın alımı konusunda prensipte uzlaşıldı. Anlaşma henüz sonuçlanmadığı ve resmi makamlar teyit etmediği için bu şirketin ismini veremiyoruz ancak kaynaklar, İran'ın elektriği bu özel şirkete 7.1 cent'ten (9.4 yeni kuruş) satacağı, bu şirketin de Türkiye'ye 11 cent'e (14.6 Yeni Kuruş) vereceği bildiriliyor.

Fakat, aynı kaynaklar, iletim masrafları ve iletim kaybıyla birlikte İran'dan alınması planlanan elektriğin kilovatının Türkiye'ye 14 cent'e (18.6 Yeni Kuruş) mal olacağını bildiriyorlar.





İthalatı Kamer'e ait Şavk Elektrik yapacak

Türkiye ile İran arasındaki mevcut iletim hatlarının yıllık kapasitesi 1.5 milyar kilovat saat düzeyinde. Dolayısıyla İran'dan ilk etapta bu kadarlık elektrik alınabilecek. Şu anda İran'dan elektrik ithal etmeye sadece ,Başbakan Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Cihan Kamer'e ait Şavk Elektrik yetkili. Şavk Elektrik İran'dan yıllık 600 milyon kilovat saat elektrik ithal etmek için 2004 Nisan ayında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK) beş yıl süreli lisans aldı. Ancak bugüne kadar fiilen hiç ithalat gerçekleştirmedi. Bununla birlikte Şavk Elektrik sürenin bitimine kadar lisans üzerindeki hakkını koruyacak.



Yüksek maliyet tüketiciyi vuracak

İran'dan elektrik ithali konusunda şu an devrede olan şirketin ise başka bir şirket olduğu bildirildi.

Mevzuata göre, Türkiye-İran arasındaki mevcut iletim hattının Şavk Elektrik'e tahsis edilen 600 milyon kilovat/saatten arta kalan 900 milyon kilovat/saatlik bölümünün başka bir şirkete tahsis edilmesi mümkün. Bu durumda, İran'dan elektrik ithalatını bu iki şirketin birlikte gerçekleştirmesi gerekecek. Yüksek fiyatlı İran elektriği, TEDAŞ'ın paçal elektrik maliyetini oldukça yükseltecek. Bu da bir sonraki aşamada Türk tüketicisine yansıtılacak.
 

Benzer konular

Demonu Paylaş Yine Yarışma Yapalım mı ? Anket

  • Evet

    Oy: 16 66.7%
  • Kararsızım

    Oy: 7 29.2%
  • Hayır

    Oy: 1 4.2%

Delüxe üyelik Yapın sizinde olsun.. (Sunucu Ödemeleri için katkınız olsun)

Son kaynaklar

Geri
Üst