- Katılım
- 27 Kas 2010
- Mesajlar
- 626
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 65
- Konum
- hatay
- Enst.
- roland gw8-gitar
Cevap: türk halkının psikolojisi
ben türklüğümle gurur duyacaksam önce diğer milletlere saygılı olmam gerekir.benim önderim Atatürk bana insan olmanın faziletlerini böyle öğretti.benim Atam İzmir de Yunan bayrağının üstüne basmayıp kaldırtıyorsa,Yurtda sulh,Cihanda sulh diyorsa,onun izinden giderken Çağdaş Sosyolojinin İnsan Modeli olarak Orta Çağ Karanlığının dini ve etnik çürümüşlüğüne iltifat etmemem gerekir.
hainler dini ve etnik peçelerinin arkasına gizlenerek ülkemizi parçalamak ve bölmek için gayret gösterebilirler...bizim bu tuzağa düşmemek için onların arajmanlarını kullanmamamız gerekir...bizim için Türkçe konuşan her insan Türk dür....ama birileri ben özellikle kendi dilimi kullanmak istiyorum diyorsa onlarında bu haklarının olduğunu kabullenmekte bir sakınca görmüyorum...en azından onlar bu toğrağın dilini konuşuyorlar...peki türk olupta arapça,ingilizce konuşana,Türkiye li olupta Arabistan Yarımadasını, Amerika yı vatan edinenelere ne demeli?
...........
sevgi,saygı,selamlarımla....
değerli kardeşim büyük bir emek vererek yazmış olduğunuz söyleminizi dikkatle okudum...bir çok konuda size hak vermemek mümkün değil...fakat bu kadar çok etnik kökenli vatandaşlarımızın oluşturduğu güzel ülkemizde dini ve milli konularda söylemlerimizde dikkatli ve titiz olmamaız gerektiğini düşünüyorum...şahsen ben dürüst bir yahudiyi hırsız bir müslüman türkden daha çok sever ve haklarını yasalarla korumaya çalışırım...her millet diğer milletler kadar şerefli ve onurludur...Sayın arkadaşım, iman derken (İnsan oğlu'nun inanç meselesine saygım sonsuz.)
Şahsen ben, Giresun kökenli, İst.Fatih doğma büyüme, (gerektiği kadar müslüman) 1911 doğumlu Mehmet'in, 1928 harf inkılabında İstanbul'a yerleşip, İst. valiliğinde sıradan bir memurun çocuğu idim. O zamanlar, memurlar için devlet güvencesi hat safhadaydı ama bir okadar da yoksulluk kaderleriydi. Sadece senin bir satırlık cevabına mahsuben değil. Sakın yanlış anlama, diğer arkadaşlarında vermiş olduğu cevapları da göz önüne alarak artık konuşmak istiyorum. İsteyen istediği şekilde yorumlasın. Önce senden başlayayım; bizler küçükken Rum, Ermeni, Yahudi diye bildiğimiz kitlelerle çok haşir neşir idik.
Hiç kimse kabullenmesede, en azından bayramlarda mendil arasında harçlık vermek (çocuk dahi olsa utandırmamak adına), Kravat değil, asıl adı gravat takmak, Galata'da ilk borsa işlemlerini 19.yy. da başlatan, Beyoğlu'nda fötr şapka ve asorti takım elbisenin ne olduğunu, en önemlisi ticaretin (ben memur kökenli oimama rağmen) ne kadar (düşünürseniz) hassas olduğunu bizlere maalesef öğreten ekalliyet insanlardır. İnsan insandır, düşüncesiyle yola çıkarsak, bazı arkadaşlarımızın da dediği gibi, köylü, ak kaşık ama İstanbul'a gelen bozuluyor diyorlar. Aslında bence bozuk kişiler İstanbul'a geliyor ve burayıda mahvediyorlar. Güzel anadolumun saf ve temiz insanları orada toprağıyla ekiniyle uğraşıp, alın teriyle yüceleşiyorlar. Her ne kadar kıt kanaat geçinsede,işte benim alın teriyle (kolay'a kaçmayan,gittiği yeri rahatsız etmeyen pırıl, pırıl insanım) Aklı üç kağıta erse İstanbul veya diğer büyük şehirlerde her türlü komplimanı yapardı.
En önemli konu (gerçi sene 1995-6 sanırım, insanları işten çıkarıyorlar. O zamanlar şimdi tam hatırlamıyorum, bir de din konusu mevcut. O zamanlar düşündüğümde, evdeki eş ve çocuklar ekmek beklerken millet iş kaygusunu dahi unutmuş, dinle ilgili bir şeyler peşinde. Anlayan anlamıştır. İman derken
, bu sadece (faraza, şehitlik gibi, sadece müslümanlara haiz olan) Müslümanız, 1. lig.te yerimiz mahfuzdur.Peki diğer din mensupları aynı amaçla savaşıyor, bu kişiler bizler gibi sade vatandaş, niye şehit olmuyorlar. Salak salak onlar müslüman değil demeyin sakın. Her türlü cesareti üstüme alarak söylüyorum. Bana bir adet gelişmiş müslüman ülke (asıp keserek, küplerini doldurmuş, halkına her daim azap çektirmiş) gösterin. Müslümanlığımızla övünüp, işkembe şişirmeyelim! Konuşulacak mevzu çok ama maallesef yer uygun değil. Birde şaşırıp kaldığım, sözün gelişi, atıyorum öyle platformki Atatürkçü, her ne kadar saklasada (konuşma aksanından belli) kırmızı, yeşil, sarı bayrağın peşinde. Ben, her nekadar ATATÜRK'çüyüm diyebiliyorsam, rumuzlu konuşma, mümkünse yiğit olmaya çalış. Şimdikiler saptırmaya çalışıyorlar, hepiniz için söylüyorum Atatürk'ün bir camiye gittiğini, hacı olduğuna dair herhangi bir görsel bir şey gördünüzmü,imkansız. Demekki liderimiz gerçek bir Türk. Dilini cok rahat anlayabildiğim, hareketleri Türk uslubüne uyan mükemmel bir insan. Diğeri ise Atatürk'ün bile bulaşmak istemediği Türk olmayan bir fellahtır. Bize sahip çıkan bu ulu önderi bırakıpta ne üdüğü belirsiz (Türk değil arap veya kürt olarak) abuk sabuk insanlarla şahsen benim işim olmaz. Her türlü moku yersiniz ama din deyince ne hikmetsse her canilik sizde,yalanmı! domuz bağı gibi. Yaşadığım kadar yaşadım,Sizden korkan 0 olsun. Evlatlarım sağ olsun. Herkesi uyanma devrine davet eriyorum. Kalın salıcakla,
.
ben türklüğümle gurur duyacaksam önce diğer milletlere saygılı olmam gerekir.benim önderim Atatürk bana insan olmanın faziletlerini böyle öğretti.benim Atam İzmir de Yunan bayrağının üstüne basmayıp kaldırtıyorsa,Yurtda sulh,Cihanda sulh diyorsa,onun izinden giderken Çağdaş Sosyolojinin İnsan Modeli olarak Orta Çağ Karanlığının dini ve etnik çürümüşlüğüne iltifat etmemem gerekir.
hainler dini ve etnik peçelerinin arkasına gizlenerek ülkemizi parçalamak ve bölmek için gayret gösterebilirler...bizim bu tuzağa düşmemek için onların arajmanlarını kullanmamamız gerekir...bizim için Türkçe konuşan her insan Türk dür....ama birileri ben özellikle kendi dilimi kullanmak istiyorum diyorsa onlarında bu haklarının olduğunu kabullenmekte bir sakınca görmüyorum...en azından onlar bu toğrağın dilini konuşuyorlar...peki türk olupta arapça,ingilizce konuşana,Türkiye li olupta Arabistan Yarımadasını, Amerika yı vatan edinenelere ne demeli?
...........
sevgi,saygı,selamlarımla....
Moderatör tarafında düzenlendi: